Türkiye-Rusya İlişkileri: Geleceği Şekillendirmek Forumu Ankara’da düzenlendi

31 Ekim 2019, 20:24

Ankara’da, eski Rusya Başbakanı Primakov’un doğumunun 90. yılı anısına ‘Türkiye-Rusya İlişkileri: Geleceği Şekillendirmek’ başlıklı forum düzenlendi. Forumda Soçi mutabakatı ön plana çıkarken, iki ülke arasındaki iş birliğinin bölgesel ve uluslararası meselelerde kilit rol oynar hale geldiği belirtildi.

Rusya’nın Ankara Büyükelçiliği, Rusya Araştırmaları Enstitüsü ve Rusya-İslam Dünyası Stratejik Vizyon Grubu’nun iş birliği ile gerçekleştirilen ve iki gün sürecek etkinlikte, Rusya’nın konuk ülke olduğu Ankara Kitap Fuarı kapsamıyla Yevgeniy Primakov’un ‘Rusların Gözüyle Ortadoğu’ kitabının yeni basımını da ön plana çıkarılıyor.

Forumun açılışında konuşan Rusya’nın Ankara Büyükelçisi Aleksey Yerhov, Primakov’un bugün hayatta olsaydı mevcut Rus-Türk ilişkisinin gelişiminden memnun olacağını ifade etti.

Primakov’un 90’lı yılların dış politikasının yıkıcı süreçlerini öngördüğünü belirten Yerhov, Soğuk savaştaki sözde tartışılmaz zaferini, ‘tarihin sonu’ hayalini, sarhoşluğunu yaşayan az sayıdaki ülkelerin tek kutuplu hegemonyasının yerine objektif olarak milletlerin menfaatlerine hitap eden trendlerin geleceğini biliyordu. Bugünlerde gördüğümüz tam da bunun kanıtıdır. Gözümüzün önünde çok kutuplu, renkli dünyanın ve yeni güç merkezlerinin yükselişini gözlemliyoruz. Bununla birlikte yüksek potansiyeli olan yeni uluslararası ve bölgesel entegrasyon formatları ortaya çıkmakta. Bunların temelinde gerçek milli ve devlet egemenliği sevdasında hareket eden, sayısı gittikçe artan ülkelerdeki dışarıdan isnat edilen bu ucube, aşağılayıcı diktadan vazgeçme süreçleri yer almaktadır. Bunun özü, ülkelerin kendi menfaatlerine ve eşit, karşı tarafa saygılı iş birliğine dayanmak, adalet ve kalkınmadan yana olmaktır, Sayın Primakov hepsini öngörmüştür ve bugün bizimle bu sevinci paylaşırdı” dedi.

‘RUS-TÜRK İLİŞKİLERİ ÇAĞDAŞ DÜNYA SİYASETİNİN VE EKONOMİSİNİN ÖNEMLİ BİR FAKTÖRÜ’

Rusya ve Türkiye’nin de yakınında olan Ortadoğu bölgesinde diğer kıtalara sıçrayabilecek şiddette bir yangın olduğunu ifade eden Yerhov, “Tam da bu sebepten dolayı iki liderimiz; Sayın Putin ve Sayın Erdoğan, orta doğu meselesiyle ilgili çok mesai harcıyorlar. Her ikisi de çok başarılı bu konuda, son olarak Soçi mutabakatımız bunun güzel bir örneğidir. Bu Rus-Türk iş birliğini ve Astana Süreci’ni Sayın Primakov gerçekten alkışlardı. Rus-Türk ilişkileri çağdaş dünya siyasetinin ve ekonomisinin önemli bir faktörü olmuştur” diye konuştu.

POPOV: DÜNYANIN MERKEZİ AVRASYA’YA KAYIYOR

Rusya-İslam Dünyası Stratejik Vizyon Grubu Başkanı Danışmanı, diplomat Veniamin Popov da Türkiye ve Rusya ilişkilerinin ortak güvenliğin ve dünyanın barışı için hizmet ettiğini belirtti.

Popov, “Bu nedenle biz müstesna iki Avrasya ülkesiyiz. Şu anda Avrasya yeni bir mana kazanmakta çünkü dünyanın merkezi, dünya politikasının, ekonominin merkezi Avrasya’ya doğru kaymakta. Soçi’de varılan mutabakat da devasa bir anlam taşıyor, bizim cumhurbaşkanımız ‘kaderi belirleyici görüşmeler’ olarak bunu tanımladı. Bunlar gerçekten çağdaş politikanın Avrasya vektörünü güçlendirmektedir” diye konuştu. Suriye’de barışçıl bir çözüm için, 2016 yılında Rusya, Türkiye ve İran dışişleri bakanları bir araya geldiklerinde istikrarlı bir şekilde harekete başlanmış olduğunu kaydeden Popov, bundan sonrası için de anayasa komitesi çalışmalarına vurgu yaparak, “Böylece siyasi bir çözüm için yeni bir adım atılmış olacak” diye konuştu.

SAFİ: TÜRKİYE VE RUSYA’NIN GAYRETLERİ İLE SURİYE’DE BUGÜN ARTIK BARIŞ KONUŞULMAYA BAŞLANDI

Açılışa katılan Cumhurbaşkanlığı Güvenlik ve Dış Politikalar Kurulu Üyesi Dr. İsmail Safi de yaptığı konuşmada, Türkiye ve Rusya ilişkilerinin en somut örneklerinden birine daha dün Soçi’de tanık olunduğunu ifade ederek, “Türkiye ve Rusya’nın kararlı, samimi ve cesur gayretleri ile Suriye’de bugün artık barış konuşulmaya başlanmıştır. Cenevre süreci ülkeleri, ABD, Avrupa, BM tam 8 yıldır bu kanlı savaşı durduramamış ya da maalesef durdurmamışlardır. Türkiye ve Rusya iş birliği sayesindedir ki Suriye’nin kuzeyinde terör yapılanmalarına karşı Fırat Kalkanı, Zeytin Dalı ve Barış Pınarı Harekatları başarıyla gerçekleşmiştir. Unutulmamalıdır ki Türkiye’nin sahadaki varlığı ile de Rusya, Suriye ve Doğu Akdeniz’de askeri ve stratejik kazanımlar elde etmiştir yani burada tek taraflı bir kazanım değil, ‘kazan-kazan’ methodu geçerlidir” dedi.

Türkiye ve Rusya’nın Suriye’de terörle mücadele eden ve barış için çaba sarf eden yegane iki ülke olduğunu söyleyen Safi, “Daha önce Fırat’ın batısıda Rusya ile yaptığımız başarılı iş birliğinin şimdi Fırat’ın doğusunda da aynı şekilde devem edeceğini, hatta Suriye’nin de ötesinde bu iş birliğinin devam edeceğini bekliyorum” diye konuştu.

TEZEL: AKILLI YOL ARKADAŞI YOLUN YARISIDIR

Dışişleri Bakanlığı Siyasi İşler Genel Müdürü Yönet Can Tezel ise “1980’lerin Ankara’sında, yoldan geçen bir vatandaşa ‘bir gün 6 milyon Rus her yıl Türkiye’yi ziyaret edecek’ deseydiniz, hayretle bakıp söylediğinize inanmayacaktı. Aynı durum aynı dönemde bir Moskovalı için de geçerli; eğer bir Rus’a ‘bir gün Türk inşaat firmaları Rusya’nın dört bir yanında simge bir çok bina inşa edecek ve bunların toplam değeri 60 milyon doları aşacak’ denseydi, tepkisi farklı olmayacaktı herhalde. Geçmişte hayal olarak değerlendirilecek şeylerin bugün sıradan hale gelmesini memnuniyetle karşılıyoruz” dedi.

İki ülke arasındaki iş birliğinin aynı zamanda bölgesel ve uluslararası meselelerde de kilit bir rol oynar hale geldiğini ifade eden Tezel, “Bunun somut sonuçlarından birini de Soçi’de varılan mutabakat gösteriyor. Güçlü ve sağlam siyasi irade, karşılıklı saygı ve ortak çıkarlar iş birliğimizin temelini oluşturuyor. Şu Rus atasözünü paylaşmak isterim; akıllı yol arkadaşı yolun yarısıdır. Rusya’nın iyi bir komşunun ötesinde daha iyi bir geleceğe giden yolda, yol arkadaşımız olduğuna inanıyoruz” ifadesini kullandı.

ÇONKAR: TERÖRLE MÜCADELE MİLLİ POLİTİKALARIMIZ AÇISINDAN ÖNCELİKLİ

Türk-Rus Toplumsal Forumu Eş Başkanı AK Parti İstanbul Milletvekili Ahmet Berat Çonkar da Rusya ve Türkiye’nin birlikte önemli inisiyatifler aldığını kaydederken bunun en güzel örneklerinden birinin de Soçi’de gerçekleşen zirve sonrasındaki mutabakat olduğunu kaydetti.

Çonkar, “Dünyada ve özellikle coğrafyamızda çok önemli gelişmelerin çok hızlı yaşandığı bu tarihi kırılma noktasında Türkiye ve Rusya olarak aynı coğrafyada olmanın ve komşuluk hukukunun gereğini hiçbir zaman dikkatten kaçırmamalıyız. Değer-çıkar dengesinde doğrudan ayrılmayarak, insani trajedilerin azaltılması ve ortadan kaldırılması için gayretlerimizi artırmalıyız. Uzun yıllardır ülkemizin de çok çektiği terör ve terör yapılanmalarının tamamı ile mücadelede samimi bir iş birliğini somut olarak sahaya yansıtmalıyız. Türkiye’nin Amerika ile, NATO ile, Avrupa olan ilişkilerindeki son dönemde yaşadığı sorunların temelinde terör örgütlerine yönelik bu müttefiklerimizin tutumundaki sakatlıklar, yanlışlar yatıyor. Terörle mücadeleki hassasiyetlerimizin diğer ülkeler tarafından da sağ duyulu bir şekilde anlaşılıp bizimle bu noktada ortak paydada hareket etmelerinin hayati önemi olduğunu vurgulamak istiyorum. Uzun yıllar ülkemiz terör belasından çok çekti ve terörle mücadelemiz milli politikalarımız açısından en önceliklidir. Terör örgütlerini kendi çıkarları doğrultusunda maşa olarak kullanabileceklerini zannedenlerin, buna tevessül edenlerin büyük bir hata ve yanılgı içerisinde olduğunu hiçbir zaman unutmamalıyız” diye konuştu.

‘TÜRKİYE-RUSYA İLİŞKİLERİNE KATKI ONUR ÖDÜLÜ’ SAHİPLERİNİ BULDU

Öte yandan Rusya-İslam Dünyası Stratejik Vizyon Grubu tarafından bu yıl ilk kez ‘Türkiye-Rusya ilişkilerine Katkı Onur Ödülü’ verildi. Rusya’nın Ankara Büyükelçiliği’nin de teklifiyle belirlenen ödülün sahipleri; Cumhurbaşkanlığı Sözcüsü İbrahim Kalın, Cumhurbaşkanlığı İdari İşler Başkanı Metin Kıratlı, Dışişleri Bakanı Mevlüt Çavuşoğlu, Türk-Rus Toplumsal Forumu Eş Başkanı AK Parti İstanbul Milletvekili Ahmet Berat Çonkar, Cumhurbaşkanlığı Güvenlik ve Dış Politikalar Kurulu Üyesi Dr. İsmail Safi, YÖK Başkanı Prof. Dr. Yekta Saraç ve Rusya Araştırmaları Enstitüsü Başkanı Prof. Dr. Salih Yılmaz oldu. Forumun açılışında ödüller sahiplerine takdim edilirken, foruma katılamayan Kalın, Kıratlı, Çavuşoğlu ve Saraç’ın ödülleri temsilcileri aracılığıyla iletildi.

YENİ HABERLER

YORUMLAR

Henüz hiç yorum yapılmamış.

YENİ HABERLER