Süleyman Demirel Döneminde Türk-Rus İlişkileri

Başbakanlık ve Cumhurbaşkanlığı gibi en üst düzeyde görevler yaparak yakın dönem Türk siyasi hayatına damgasını vuran merhum Süleyman Demirel sadece ülkemizde değil, aynı zamanda yurtdışında da hayatı boyunca yabancı araştırmacıların ilgi odağı olmuş bir siyasetçi ve devlet adamıdır.

“İki kutuplu” düzenin yoğun propaganda savaşlarının süregeldiği bir dönemde NATO üyesi olan Türkiye’nin “düşman kutuptaki” Sovyet Sosyalist Cumhuriyetler Birliği (SSCB) ile diplomatik ilişkilerinin seviyesinin yükseltilmesi ve buna bağlı olarak ülkemizin kalkınmasında Batılı müttefiklerimizin imtina ettiği ekonomik yardım ve yatırımların SSCB’den sağlanması hususunda Demirel’in aldığı inisiyatifler, hiç kuşkusuz, Türk dış politika tarihi kadar, Türk-Rus ilişkileri açısından da miladi bir nitelik taşımaktadır. Demirel tarafından atılan bu dış politika adımlarının zorluğu ve önemi, mirasçısı olduğu siyasi geleneğin lideri merhum Adnan Menderes’in SSCB ile benzer yönde ilişkiler geliştirme arifesindeyken, askeri bir darbe sonucu iktidardan indirilip, siyasi tarihimize utanç sayfası olarak geçecek bir şekilde idam edilmesinin hemen akabinde gerçekleştiği göz önüne alındığında daha iyi anlaşılacaktır. Üstelik Demirel’in “Kuzey Komşumuza” yaklaşımı Soğuk Savaş sonrası dönemde de son derece yapıcı ve ileri görüşlü bir perspektife sahip olmuştur.

Türk ve Rus tarihlerinin en doğru bir şekilde araştırılması ve öğrenilmesi, iki ülke arasında “karşılaştırmalı tarih” alanının daha fazla derinleştirilmesini ve ilmi çalışmaların artırılmasını gerektirmektedir. Tarih alanındaki ortak çalışmalar sadece geçmişimizin tüm yönleriyle aydınlatılmasına değil, aynı şekilde Avrasya coğrafyasında karşılıklı yarara ve tam saygıya dayalı barışçıl bir ortak gelecek inşasında, geçmişte karşılıklı yapılan hatalardan gerekli derslerin alınmasına da fırsat verecektir.

Bu itibarla, Rusya’nın yetiştirdiği yeni nesil başarılı Türkiye uzmanlarından olan Sayın Sergey KORİTSKİY tarafından kaleme alınan ve Demirel dönemi Türk-Rus ilişkilerine dair “Rus bakış açısını” sunan mevcut çalışma, “karşılaştırmalı tarih” araştırmaları için ciddi bir kaynakça niteliği taşımaktadır.

Sergey KORİTSKİY´in hazırladığı “Süleyman Demirel Döneminde Türk-Rus İlişkileri” başlıklı çalışması için tıklayınız.