S-400 mü Patriot mu?
S-400 FÜZESİ NEDİR? ÖZELLİKLERİ NELERDİR?
S-400 Triumf olarak adlandırılan S400 füzesi, orta menzilli hava savunma sistemi S-300’den geliştirilmiş yeni nesil Rus yapımı bir kısa-orta-uzun menzilli hava savunma füze sistemidir.
S-400, 1979’da S-300’ün ortaya çıkmasından hemen sonra 1980’lerin başında o zamanki adıyla Almaz Merkezi Tasarım Bürosu tarafından (günümüzde Almaz Bilimsel Endüstriyel Şirketi) Sovyetler Birliği’nde geliştirilmeye başlanmış ve gelişim süreci SSCB’nin dağılması nedeniyle uzun bir evrim olmuştur. S-400’ün S-300 sistemlerinden en önemli farkı daha fazla hedefi aynı anda takip edebilmesi ve gelişmiş elektronik karşı tedbirlere sahip olmasıdır. Ayrıca S-400’de kullanılan radarlar hafif radar izine sahip olan ve hayalet uçak tabir edilen hedefleri takip edebilme yeteneğine sahiptir.
S-400 FÜZESİ ÖZELLİKLERİ
S-400’ün kullandığı füzeler Rus Hava Kuvvetleri’nin mevcut hava savunma sistemlerini azaltma programına paralel olarak kısa, orta ve uzun menzillerde aynı anda kullanılabilecek değişik füzelerden seçilmiştir.
Orta menzilli 9M96 füzesi aktif radar güdümlü bir füze olup 120 km menzile sahiptir ve hedefi vurma kabiliyeti uçaklara karşı 1 üzerinden 0.9 ve insansız uçaklara karşı 0.8 olarak hesaplanmıştır. Bu füzenin bir üst türevi olan 48N6DM 30 Nisan 2004 tarihinde Kapustin Yar test merkezinde test edilmiştir.
Uzun menzilli yeni bir füze olan 40N6 400 km menzile sahiptir (MIM-104 Patriot ve S-300’ün iki katı) ve yarı aktif – aktif güdümle hedefe yönlendirilebilir. Bu füzenin hedefleri AWACS erken uyarı uçakları, sinyal karıştırıcı uçaklar ve balistik füzelerdir. Füzenin hızı olan 4.8 km/saniye (17280 km/saat) aynı hızda hareket eden hedefleri vurmasını sağlar.
S-400’ün radarları S-300 sisteminde kullanılan 64N6 ve 76N6 radarlarının gelişmiş bir türevi olan 96L6’dır. S-400 komuta merkezi aynı anda 6 bataryaya komut verebilir ve her batarya 12 fırlatma aracına komuta eden bir 96L6 radara sahiptir. Bu radarlar hayalet uçak tabir edilen hedefleri izleme ve bu hedeflere kilitlenme yeteneğine sahiptir. Gelecekte 96L6 radarların daha da geliştirilmesiyle 500-600 kilometreye kadar etkili olacakları düşünülmektedir.
S-400 füzesi, Rusya’da 2009 senesi itibarıyla iki taburla konuşlandırılmıştır. 2011 yılında Moskova’nın kuzeyine iki tabur daha yerleştirilmiştir. (bir S-400 taburu minimum 8 fırlatıcı ve 32 füzeden oluşur). Rusya’nın uzak doğusunda ve Japonya’nın kuzeyindeki Kuril Adaları bölgesine de S-400 sistemleri yerleştirileceği açıklanmıştır.
PATRİOT FÜZELERİNİN TEKNİK ÖZELLİKLERİ
2000’li yıllara gelindiğinde PAC2’nin modernize çalışmaları devam etti ve taktik balistik füzelere karşı GEM/T ve seyir füzelerine karşı GEM/C modelleri geliştirildi.
Azami uçuş süresi 170 saniye olan Patriot füzesi, Japonya’da Mitsubishi tarafından lisans altında üretiliyor. Füze bugün ABD ve Japonya dışında Almanya, Hollanda, İspanya, İsrail, Kuveyt, Suudi Arabistan, Tayvan ve Yunanistan tarafından kullanılıyor.
Standart bir Patriot bataryası; bir radar sistemi, komuta kontrol merkezi, bir jeneratör grubu ve her birinde 4 füze konuşlu 5 adet fırlatma biriminden oluşuyor.
Fırlatmanın hedef doğrultusunda gerçekleştirilme zorunluluğu olması nedeniyle sistemin fırlatma rampalarının muhtemel hedef yönlerine tertiplendirilmesi gerekiyor.
GÜVENLİK KALKANI OLUŞTURUYOR
Silah Sistemleri ve Askeri Doktrin Uzmanı Sami Atalan, soruları yanıtlarken, Patriot füzelerinin, konuşlandırıldıkları bölgedeki radarlar sayesinde füze tehditlerini tespit ederek hedefine ulaşmadan onları havada imha etmeye yarayan bir güvenlik kalkanı oluşturduğunu söyledi.
PAC1 versiyonunun hantal ve eski versiyon olması nedeniyle artık çok kullanılmadığına işaret eden Atalan, onun yerine geliştirilen PAC2 füzelerinin, hem uçaklara hem de balistik füzelere karşı kullanılabildiğini kaydetti.
S-400 MÜ? F-35 Mİ?
Haliyle sosyal medyada bulunan hemen herkes bu konu hakkında analizler ve yorumlar yapmaya başladı. Bizde bizim yorumumuzu merak edenler için kısaca bir analiz ve durum değerlendirmesi…
Sırasıyla F-35’lerin ve S400’lerin Türkiye için öneminden bahsedecek, bu platformların alternatifleri olup olmadığını inceleyecek ve olası bir F-35 ambargosunun sonuçlarını değerlendirildi.
F-35 LİGHTİNG II SAVAŞ UÇAĞI
F-35’İN BİR ALTERNATİFİ YOK MU?
Yine daha önce defalarca açıkladığımız gibi F-35 savaş uçaklarının an itibariyle maalesef bir alternatifi bulunmuyor. Bu noktada bilgili/bilgisiz hemen herkes “F-35 yoksa Su-35 alırız, Rusya Su-57 verir, Çin’den J-31 alırız” gibi mantık çerçevesinden çok uzak yorumlarda bulunuyor.
Fakat bu tür yorumlarda bulunan kişiler tarafından alternatif olarak sunulan uçaklara şöyle bir baktığımızda F-35 için gerçek anlamda bir alternatif bulmak şöyle dursun, Hava Kuvvetleri içinde bir kaosa sebep olacak öneriler olduğunu görüyoruz.
Teknolojik ve lojistik anlamda tüm sıkıntıları bir kenara bıraksak bile gerek Su-35’in, gerek Su-57’nin, gerekse J-31’in haiz olduğu kabiliyetlere bakarak bu uçakların F-35’e gerçek anlamda bir alternatif olmadığını da rahatlıkla kavrayabiliriz. Üstelik bu noktada hem Rusya’nın hem de Çin’in ellerinde ki son teknolojiyi Türkiye’ye vermesini bir ön kabul olarak addediyoruz.
S-400 SAVUNMA SİSTEMİ
“S-400 Hakkında Yanlış Bilinenler”, “Tehditlere karşı S-400’leri nereye yerleştirmeliyiz?” ve “Türkiye için Katmanlı Hava Savunma” başlıklı yazılarımızda ve çeşitli başka yazılarımızda çokça kez teknik detaylarından bahsettiğimiz S-400 sistemine gelecek olursak;
S-400 sistemi ile an itibariyle Türk Silahlı Kuvvetleri envanterinde hiçbir şekilde bulunmayan bir silah sistemine sahip olacak. Teslimatlar tamamlandığında, yapılan açıklamalara göre 4 farklı bölgeye yerleştirilebilecek toplamda 128 adet atışa hazır füzeden oluşan bir kalkan edinmiş olacağız. Buna benzer kalkanlar çevre ülkelerde özellikle İsrail ve Suriye’de yoğun ve aşılması çok güç şekilde bulunuyor.
Bunların dışında ise komşumuz Yunanistan sahip olduğu sistemler ile fena sayılmayacak bir hava savunma şemsiyesine sahip. Türkiye ise on yıllardır bu tür sistemlerin eksikliğini yaşıyor. ABD’ye yapılan Patriot talebinin kongre kararı ile reddedilmesi, Çin ile ortak üretimi yapılması planlanan HQ-9 projesinin iptal edilmesi derken son olarak hava savunma sistemi ihtiyacının yerli ve milli olarak karşılanmasına karar verilmiş fakat bunun yanı sıra acil ihtiyaç kapsamında Rusya’dan S-400 sistemi tedarikinin de yapılmasına karar verilmiştir.
S-400 sayesinde Türkiye, senelerdir yalnızca savaş uçakları ile sağladığı hava sahası güvenliğini artık çok daha kolay ve efektif şekilde sabit sistemlerle gerçekleştirebilecektir. S-400 sistemi, şuanda pazarda satın alınabilecek en teknolojik sistemlerden bir tanesi ve gerek menzil, gerekse irtifa anlamında alternatif olarak sunulan sistemlere oranla çok daha gelişmiş bir yapıya sahip.
Tüm bunların yanında ise tıpkı F-35’te olduğu gibi S-400’lerde de birtakım dezavantajlar bulunmakta. Bunlardan en çok göze batanı S400’ün Türkiye’de bir radar ağına bağlanamayacak olması. Bu sebepten ötürü S-400’ler tam randımanlı şekilde çalışamayacak olup, özellikle balistik füze vurma konusunda büyük sıkıntı yaşayacaklar.
Benzer şekilde seyir füzelerine karşı da zor durumda kalmaları kuvvetle muhtemel zira çok alçak irtifadan hareket eden bu tür füzeler, dünyanın yuvarlaklığından ötürü deniz seviyesinde bile ancak hedefe çok çok yaklaştığında fark edilebiliyor. Bunların haricinde Stealth karakteristiği olan F-22, F-35 gibi uçaklara karşı da S-400’lerin zor durumda kalabileceğini söyleyebiliriz.
Bunların sebebi az önce belirttiğimiz gibi sistemin bir radar ağına bağlanamamasından kaynaklı. Havadan erken ihbar ve kontrol uçakları, uydular, kara radarları gibi tümleşik bir yapıya dahil edebilsek S-400’ler çok daha performanslı çalışabilir lakin yine de hava soluyan hedef dediğimiz uçak, helikopter, iha gibi platformlara karşı S-400’ler ülkemizin elini hayli güçlendireceklerdir.
S-400’ÜN ALTERNATİFİ VAR MI?
Nasıl ki F-35 savaş uçağı teknolojilerinin zirvesini temsil edip alternatifi bulunamıyorsa, S-400’de aynı şekilde hava savunma teknolojilerinin zirvesini temsil edip tam anlamıyla bir alternatifi bulunamıyor. Bunu biraz daha açmak gerekirse şöyle diyebiliriz: “F-35 yerine başka uçak bulursunuz ama onun gibisini bulamazsınız”. Aynı şekilde S-400 yerine satın alacak HSS bulursunuz ancak S-400’ün yapabileceklerini yaptıramazsınız.
SAMP-T, Patriot, HQ-9 vs. derken birkaç adet orta-yüksek irtifa HSS ismi sayabiliriz, hatta buna yerli ve milli olarak geliştirilmesi hedeflenen SİPER HSS’yi de ekleyebiliriz lakin bunların hiçbiri acil koduyla aldığımız S400 kadar efektiflik sağlamayacaktır.
Patriot ve SAMP-T sistemleri NATO radar ağına bağlanabilecek sistemler olmaları hasebiyle avantajlı gibi gözükebilir. Balistik füze veya seyir füzesi vurma konusunda evet bu bir avantajdır ancak söz konusu uçar unsur vurmaya gelince gerek menzil, gerek irtifa, gerekse teknik başka detaylar yüzünden yine S-400’ler daha avantajlı konumda yer almaktadır.
F-35 AMBARGOSUNA KARŞI NE YAPILMALI?
Gelelim şuanda konuşulması en mühim olan konulardan bir tanesi olan ambargo konusuna. Yukarıda sebebiyle anlattık; F-35’in bir alternatifi yok. Dolayısıyla Türkiye’nin F-35 alması engellendiği takdirde Türk Hava Kuvvetleri’nin A planı olarak nitelendirebileceğimiz öncelikli planları bozguna uğrayacaktır. (Elbette ki bir B planımız vardır ancak neticede güzel olan plan A planıdır.) Bunun yanında Deniz Kuvvetlerimiz de TCG-ANADOLU ve TCG-TRAKYA gemilerimizi uçaksız kullanmak durumunda kalacaklardır.
Bunlar kısaca Türk hava gücüne vurulacak darbelerden bazıları. F-35’in içerdiği teknolojilere STOVL denilen kısa kalkış dikey iniş özelliği de dahildir. Şuanda dünya üzerinde buna yapabilen yegane savaş uçağı olarak AV-8B Harrier’lar örnek verilebilir lakin Harrier’larda artık ömürlerinin son demlerini yaşamaktadır. Bundan dolayı HvKK’nın yanı sıra DzKK içinde alternatif bulunmamaktadır.
YENİ HABERLER
YORUMLAR
Henüz hiç yorum yapılmamış.