RUSEN[HABER]: Ortodoks Dünyası Hibrit Savaş mı yapıyor ?
Tarihte 15 ve 16.yy’larda Rus Ortodoks Kilisesi’nin Fener Ekümenliği ile Vatikan arasındaki ilişkiyi kabullenmediği ve bu sebeple Fener Ekümenliği ile olan ilişkisini sonlandırdığı bilinmektedir. Günümüzde de Rus Ortodoks Kilisesi Fener Ekümenliği ile tüm ilişkilerini kesmiştir. Bu durum Ortodoks dünyasında, bilhassa Doğu Avrupa ve Orta Doğu’da olumsuz faktörlerin ortaya çıkmasına olanak sağlamaktadır.
Ukrayna Ortodoks Kilisesi’nin otonomluğunun Fener Ekümenliği tarafından tanınması, Rus Ortodoks Kilisesi’ni ekonomik olarak zor duruma sokmaktadır zira bu tanınma ile kilise, maddi gelirinin üçte birini kaybetmekle karşı karşıyadır. Ekonomik nedenlerle birlikte Ukrayna’nın ulusal kimliğinin şekillenmesi ve Rus kimliği ile olan bağının zayıflayıp kopması da bir başka önemli etkendir.
Ancak Kiev ve Moskova arasında ortaya çıkan kilise krizinin sonuçları Ukrayna’da dini zeminde ortalığın karışması ve çatışmaların çıkması ile sonuçlanma riskini doğurmaktadır. Bütün bu gelişmeler başlıca temel sorulara cevap verebilmelidir: Ukrayna’da Rus-Ukrayna Ortodoks Kilisesi’nin mülkleri ne olacaktır? Rus Kilisesi Ukrayna’da faaliyet gösterebilecek midir?
Ortodoks kiliselerinin kavgası İslam dünyasında yaşanan DAEŞ olaylarıyla benzerlik göstermektedir. El Kaide’den türeyen DAEŞ nasıl bir harici harekete imza attıysa; Ukrayna’daki ayrılıkçı kiliseler de Rus Ortodoks Kilisesi tarafından Ortodoks Hristiyanlığının haricileri olarak algılanmaktadır. DAEŞ bilindiği üzere bir terör örgütüdür. Ortodoks kiliselerin kavgası henüz DAEŞ gibi teröre bulaşmamış olsa da sıcak çatışmaların taraftarı olmuştur. Doğu Ukrayna’da Rus ayrılıkçılara destek veren Ukrayna-Moskova Ortodoks Kilisesi’nin, resmi olarak terörü desteklemediği ortadadır. Aynı şekilde Ukrayna’da Yanukoviç’i devirerek yönetime gelen ve günümüz Ukrayna yönetimine bağlı olan Kiev Ortodoks Kilisesi de Rusya tarafından terör ile suçlanmamıştır. İki ülke arasında izlenen uzlaşmacı politikanın sebebi siyasetten kaynaklanmaktadır. Kiliseden ziyade arka planda devletlerin siyasi propagandasına bağlı durum yer almaktadır.
Günümüzde Ortodoks kiliselerinde yaşanan sorunlara bakıldığında kiliselerin siyasileştiği apaçık ortadadır. Geçmişte olduğu gibi günümüzde de siyasi sebeplerden dolayı yaşanan Ortodoks kavgası, Doğu-Batı kavgasının önemli bir parçasıdır. Rusya’nın diriliş stratejisi’ne balta vuran Fener Ekümenliği ‘nin Kiev Ortodoks Kilisesi’ne bağımsızlık verme kararı ve bu kararın arkasında ABD’nin olduğu haberleri Rus basınında yer almaktadır.
Rusya Federasyonu Güvenlik Konseyi, Fener Ekümenliği ‘nin vermiş olduğu bu kararı görüşmek için toplanmıştı. Konseyden hemen sonra Rus Ortodoks Kilisesi de Fener’in vermiş olduğu karara karşı çıktı. Kiliseden gelen bu hamle, kararın devlet kontrolü ile verildiğinin önemli bir göstergesiydi. Kısacası Kremlin karar verdi, kilise uyguladı. Fener Ekümenliği ile ilişkileri sonlandırma kararı Moskova’dan çıktı. Moskova, Fener’in aldığı kararı hibrit savaşın bir adımı olarak algıladı ve karşılığını ilişkiyi sonlandırarak vermiş oldu. Böylece dışardan dini olarak görünen fakat içeride tamamen siyasi bir oluşuma sahip olan Ortodoks kiliselerin kavgası Doğu Avrupa’yı, Balkanları ve Ortadoğu’yu yakın zamanda şüphesiz etkileyecektir.
Kiev Ortodoks Kilisesi’nin Ukrayna’da bulunan Moskova Patrikhanesi’ne ait kiliselerine el koyma girişimi Ortodoks Hristiyanlığının içinde sıcak çatışmalara sebep olacaktır. Rusya’ya bağlı olan ve Ukrayna tarafından haksız yere el konulan kiliselerin durumuna Rusya’nın göstereceği tepki sıcak çatışmaya dönüşme ihtimalini de taşımaktadır.
Rus Ortodoks Kilise ’si Fener’i tekfir etme kararı almış ve kendi cemaatine Fener’den uzak durun emri vermiştir. Bu durum Fener’in de gelirinde etki gösterecektir. Rus Kilisesi adeta ‘uçak krizi’ yaptırımlarını uygulamaya başlamıştır. Türkiye, Yunanistan ve dünya geneli Fener’in idaresinde olan kilise ve kutsal alanlar artık Ruslara yasaklanmıştır. Rusların dini hassasiyetlerinin ne ölçüde güçlü olduğu pek şeffaf olmamakla birlikte siyasi duruşları ise genel olarak Kremlin’in yanında olduğu gibi Türkiye’ye uygulanan yaptırımlarda da net olarak belli olmuştur.
Rus uzmanlar, Rus vatandaşlarının geçmişte Yunanistan’daki kutsal alanlara yıllık 200 milyon dolarlık bağış yaptığını ve artık bu bağışın Rusya’daki kilise ve manastırlara yapılacağını yazmaktadır. Rus Ortodoks Kilisesi’ne yakınlığı ile bilinen TSARGRAD TV ise şimdiden yerli kutsal bölgelerin haritasını yayınlamış bulunmaktadır.
Bir nevi domates krizine dönüşmeye başlayan Ortodoks krizi, Rusya öncülüğünde, Rus Ortodoks Kilisesi’ni Slavların dini merkezine dönüştürmeyi amaçlamaktadır. Mesele dini olsaydı bu tarz hareketler başarılı olamazdı fakat krizin yüzde 99’u siyaset olunca Rusya bu durumdan karlı çıkmak için elinden geleni yapacaktır. Rusya içinde bulunduğu Batı ile hibrit savaşında oluşturmaya çalıştığı 2.Doğu Blok’u için Ortodoks krizini de kullanacaktır.
Hibrit savaşının başlangıcından bugüne kadar yerli ve milli olanaklarını geliştirmeye ve Yeni Rusya ideolojisini oluşturmaya çalışan Kremlin, daha önceden Kuzey Kafkasya’da, Suriye’de geleneksel İslam söylemi geliştirmişti şimdi ise Rus Ortodoks Kilisesi’nin tek doğru kilise olduğunu halkına anlatmaya çaba gösterecektir. Geleneksel İslam, Rus Ortodoksluğu ve Doğu kültürüne dayanarak yeni ideoloji geliştirmeye devam edecektir. Kilise krizi Rusya açısından yaşanılmasa daha iyi olurdu ancak Rusya bu krizi fırsata dönüştürülebilir bir imkân yaratacak gibi gözükmektedir.
Rusya’nın diriliş stratejisinde din, ekonomi, ideoloji dâhil her şey yerli ve milli olacaktır. Yerli ve milli olmayan da ötekileştirilecektir. Mesela, domatesin sağlığa zararlı olduğunu söyleyecekler dinin ise terör ile birleştiğini. Kısacası, Kremlin’in izin verdiği Tanrı’ya tapmayan onlardan olmayacaktır.
Saslanbek İsaev
RUSEN Kafkasya Direktörü
YENİ HABERLER
YORUMLAR
Henüz hiç yorum yapılmamış.