RUSEN[GÖRÜŞ]: Kazakistan Cumhurbaşkanı Nursultan Nazarbayev’in 5 önerisine dair görüş
KAZAKİSTAN SOSYAL DEVLET POLİTİKASINDA DA ÖNCÜ ROLÜ ÜSTLENİYOR
Kazakistan Cumhurbaşkanı Nursultan Nazarbayev’in “Cumhurbaşkanı’nın Beş Sosyal Girişimi” adlı halka yaptığı konuşma sosyal devlet projesi olması açısından oldukça önem arz ediyor. Nedir bu öneriler?
- Her bir aileye ev sahibi olması için yeni imkânlar tanımak ve düşük faizli kredi vermek,
- Asgari ücretle çalışan işçilerin maaşlarını yükseltmek için maaşa eklenen vergileri azaltmak,
- Yükseköğretime gidecek öğrencilerin imkânlarını artırmak ve eğitim kalitesini yükselterek üniversite öğrencilerinin yurt sorununu halletmek,
- Mikrokredi sistemini faaliyete geçirmek,
- Ülkede doğalgaz gitmeyen bölgelere yeni hatlar çekerek tüm ülkenin bu imkândan faydalanmasını sağlamaktır.
Sovyetler Birliğinin dağılmasından sonra bağımsızlığını kazanan post-Sovyet ülkeler içerisinde devlet bütçesini halk ile paylaşıp imkânlarını en iyi değerlendiren ülke Kazakistan diyebiliriz. Çünkü petrol ve doğalgazdan elde ettiği geliri ülkenin imarı, devletleşmesi ve milli bir ekonomi oluşturulması bakımından iyi kullandı.
Kazakistan’ın bağımsızlıktan sonra geldiği nokta diğer ülkeler açısından da örnek gösterilebilecek niteliktedir. Kazakistan kendisine has bir kalkınma modeli uyguluyor. Bu kalkınma modelinde yeni dönemde her aileye kendi evini almasına imkân vermek, çalışanlardan alınan vergilerin azaltılması, üniversite öğrencilerinin ihtiyacına binaen yeni yurtların yapılması ve yurt sorununun tamamıyla çözülme hedefi, mikro kredi ile yeni iş kurabilecek girişimcilere fırsat vermek, Kazakistan’da %50 nüfusa gaz kullanımını ulaştırmak için yatırımlar yapmak gibi girişimler göze çarpıyor.
Kazakistan Cumhurbaşkanı Nursultan Nazarbayev’in bu 5 yeni girişim önerisinde iki durum dikkati çekiyor. Birincisi sosyal bir devlet anlayışı, ikincisi de ekonomiye katılımı tabana yayma gayretidir. Kazakistan’ın 2050 stratejisiyle örtüşen bu girişimler ile insanların gündelik hayatındaki sorunları çözme, Kazakistan’ın topyekûn gelişmeye yönelme, çetin küresel rekabet ortamında halkı ve öğrenim alan yeni nesli koruma, iş verimliliğini sağlama, yatırımcıları teşvik etme gayreti var.
Kazakistan’da son 5 yılda tarım ürünleri işleme tesislerinin kurulmasına yönelik çabaları, yenilikçi sanayileşme eğilimleri, bilime ve eğitime destekleri, kentsel toplu konut oluşturulması aslında Kazak halkının çehresini de değiştirdi. Kazakistan her alanda kendi kendine yetebilecek bir devlet olma yönünde ilerliyor.
Kazakistan Cumhurbaşkanının açıkladığı 5 öneriyle toplum altyapının sacayağı olan kentsel toplu konutun ve çalışanların ev almasının desteklenmesiyle ülkede sosyal devlet olma planını ortaya koyarken insanların geleceğe umutla bakması ve en önemli sorunlardan birisi olan konut ihtiyacına çözüm araması dikkat çekiyor. Kazakistan bu haliyle konut yapımı, ulaşım ve enerjinin aynı anda gelişmesini sağlayarak toplumun en alt katmanına kadar sorunları çözmek istiyor.
Kazakistan’da kentsel konut ve bilim-eğitim desteği şu anda hem ekonominin hem de devletin ilk önem verdiği konulardan oldu. Çünkü halkın ihtiyaç duyduğu toplu konut yerleşim alanlarının kurulup gelişmesiyle Astana, Almatı, Çimkent, Aktöbe vb. şehirlerin yaşam alanı dışında birer bilim merkezi, yatırımcılar ve halk için birer cazibe merkezi, kaliteli eğitim ve sağlık hizmetleri ile sosyo-kültürel hizmetleri sunan şehirler olması muhtemeldir.
Kazakistan’da küçük ve orta ölçekli işletmelerin gelişmesi ile Orta Asya’da ekonomik anlamda girişimcilik ruhunu da ortaya çıkarmak mümkün olacaktır. Kazakistan, 21. Yüzyılda aktif ekonomiye sahip, eğitimli, konut sorunu kalmayan ve sağlıklı vatandaşlar ile yola çıkmak istiyor.
Kazakistan’da yapmış olduğumuz ziyaretlerde milli eğitimin her seviyesinin kalitesini daha iyi hale getirmek için kapsamlı çalışmalar yürütüldüğünü gördük. Özellikle 3-6 yaşındaki Kazakistanlı çocuklarının % 100’ünün okul öncesi eğitimden yararlanması planı dikkat çekiyor. Ayrıca sağlık alanında medikal ve sağlık hizmetlerinin gelişmesi de önemli. Bir diğer dikkat çekici gelişme ise Kazakistan’ın uzun vadeli “Kültür Politikası Anlayışı” içerisinde olmasıdır. Kazak toplumunun kendi tarihi, kültürü ve inançlarına sahip çıkarak bunlar hakkında bilgi sahibi olması Türk Dünyasında liderlik rolünü de pekiştiriyor.
Kazakistan’da sosyal devlet olma yolunda atılan bu adımlar eğitim, sağlık ve sosyal güvenlik sistemini de güçlendiriyor. Cumhurbaşkanının daha önceden engelli vatandaşlara ilgi göstererek onların sorunlarına değinmesiyle Kazakistan engelsiz bir saha haline gelmiş. Dünyanın en gelişmiş 30 ülkesi arasına katılma hedefiyle emin adımlarla ilerleyen Kazakistan, dürüst rekabet, adalet, gelişmiş eğitim, yargının üstünlüğü, konut ihtiyacının giderilmesi ve yüksek hukuki kültür ile örnek bir ülke olmuş.
Kazakistan aslında son açıklanan 5 öneriyle halkın ihtiyaçlarına yönelik bir adım atmış, ekonomide, politikada ve sosyal hayattaki aksayan yönlerin çözümüne fırsat vermiştir. Kazakistan’ın reel politikalarla halkın ihtiyaçlarına vurgu yapması ülkenin ve toplumun birbiriyle ne kadar iç içe ve yakın olduğunun da göstergesidir.
Kazakistan bir taraftan ülkedeki refah seviyesini güçlendirmeye çalışırken diğer taraftan da sade vatandaşların sosyal geçim düzeyini dikkate alan kararlarla devletin temellerini de sağlam bir şekilde atmaktadır. Kazakistan bu şekilde devam ederse gelecek 50 yılda bağımsızlığına sıkı sıkıya bağlı, milli birlik, barış ve uyum içinde yaşayan yeni bir toplum oluşturacaktır. Çünkü sanayileşme, inovasyon temelinde bir ekonomik büyüme, Ortak Emek Toplumu, tarih, kültür ve dil birliği, milli güvenlik, bölge sorunlarının çözümüne küresel katılım, sosyal devlet vb. hedefler uygulanabilir bir safhaya geçmiştir. Bu şekilde Kazakistan orta sınıfın ağırlıklı olduğu bir ülkeye dönüşecektir. Böyle bir ülkede yaşayan insanlar da geleceğe daha mutlu ve huzurlu bakarlar.
Günümüzde dünya finans piyasasının istikrarsızlığı ve gıda maddeleri fiyatlarının sürekli artışı tüm ülkelerde halledilmesi gereken bir sorun olmuştur. Bu süreç her ne kadar Kazakistan ekonomisinin dinamik bir hızla gelişmesini yavaşlatıyorsa da kurumsal politika ile bu sorunları çözebilecek güçtedir. Devlet ile özel sektörün işbirliği, rekabetinin arttırılması, yerel veya genel üretimin geliştirilmesiyle ülkede canlılık olacaktır.
Bu dönemlerde devlet hem ekonomiyi geliştirirken hem de toplumun ihtiyaçlarına önem veriyorsa gerçek sosyal devlet olabilmiş demektir. Elbette bunu yaparken toplumun desteğini almak önemlidir. Bazı ülkelerin para kazanmak için doğalgazı kestiği bir dönemde Kazakistan Cumhurbaşkanının gaz olmayan tüm yerleşim yerlerine yeni hatların yapılmasını istemesi devlet-millet bütünleşmesinin en güzel örneğidir. Kazak halkı bütünleşmiş, devlet-millet el ele bütün sorunların üstesinden gelmeye and içmiş. Ne mutlu Kazakistanlılara.
[Prof. Dr. Salih Yılmaz: Ankara Rusya Araştırmaları Enstitüsü Başkanı ve Ankara Yıldırım Beyazıt Üniversitesi öğretim üyesidir.]
YENİ HABERLER
YORUMLAR
Henüz hiç yorum yapılmamış.