RUSEN[ANALİZ]: Prof. Dr. Salih Yılmaz : ABD-Türkiye’nin Suriye’de işbirliği Rusya için tehdit mi?
Türkiye Dışişleri Bakanı Çavuşoğlu ile ABD Dışişleri Bakanı Pompeo’nun 4 Haziran 2018 tarihinde Menbiç üzerine daha önce anlaşılan mutabakat üzerine yapılan görüşmede Menbiç için onaylanan yol haritasında iki ülke uzmanlarının bir ön hazırlık toplantısı yapması ve planı uygulamaya geçirmesi konusunda anlaşmaya varıldı. Bu ön hazırlık toplantısının kısa sürede bitmesi sonrasında ABD’nin Menbiç’te YPG’nin elindeki silahları toplamaya başlayacağı duyuruldu.
Türkiye-ABD anlaşmasının Rusya’ya karşı yapıldığına dair özellikle ABD basınında haberler çıktığını gördük. Fakat Türkiye’nin Menbiç üzerine yapılan anlaşmaya dair Rusya’yı da bilgilendirdiğini söylemeliyiz. Bununla ilgili Dışişleri Bakanı Çavuşoğlu, “Atacağımız adımlar Rusya’ya alternatif değil. Biz zaten Ruslara ne yaptığımızı açıklıyoruz” diye konuştu.
ABD ile yapılan bu anlaşmayla Menbiç’te güvenliği Türk ve ABD güçleri birlikte sağlayacaklar. Ayrıca Menbiç’te faaliyet göstermeye çalışan Fransa’nın bu süreçte olmayacağını ve Menbiç konusunun sadece ABD ve Türkiye inisiyatifiyle ilerleyeceğini söylemeliyiz.
Menbiç Mutabakatı, Türkiye-ABD arasındaki ilişkilerin yeniden restore edilmesi açısından önemlidir. Türkiye’nin ABD ile görüşmesinde ikili ve bölgesel konular, Suriye’de siyasi çözüm ve terörle mücadele, PKK ile Irak’ta mücadelede yapılacaklar, ekonomik konular, çelik ve bakır üzerinde ABD’nin uyguladığı vergiler, FETÖ terör örgütüyle mücadele, Papaz Brunson konusu ele alındı.
Türkiye’nin Suriye’nin kuzeyinde PKK ile bağlantılı hiçbir oluşuma izin vermeyeceği özellikle vurgulandı. Üç aşamalı Menbiç planında 30, 45, 60 günlük periyotlarda çözümün tamamlanması düşünülüyor. İlk aşamada silahlar toplanacak, ikinci aşamada güvenlik noktaları kurulacak, üçüncü aşamada da Menbiç’i kimin yöneteceğine ve güvenlik birimlerinde kimlerin yer alacağına karar verilecek. Türkiye, Menbiç modelini Fırat’ın doğusuna da taşımak istiyor. ABD de bu talebe olumlu yaklaşıyor.
Türkiye’nin ABD’nin PKK/YPG’ye karşı yaklaşımının iki ülkenin ilişkilerini olumsuz etkileyen en büyük sorun olduğunu dile getirmesi ve Menbiç mutabakatının ilişkilerde olumlu sürecin başlangıcına dair önemli bir adım olacağı tezleri ABD tarafından da olumlu karşılandı. Türkiye Genelkurmay Başkanlığı ile ABD Genelkurmay Başkanlığının Suriye’nin PKK’dan arındırılmasına dair görüşmeler yapması konusunda varılan anlaşma da önemli. ABD’nin Türkiye’nin PKK konusunda hassasiyetlerine dikkate alacağına dair söz verdiği anlaşılıyor.
ABD Dışişleri Bakanı Pompeo’nun Türkiye’yi en iyi tanıyan yetkililerden olması PKK konusunda uzlaşının en önemli etkenlerindendir. ABD’de son 2 yıldır İsrail’in de etkisiyle Türkiye’ye karşı olumsuz bir tavır mevcut. Hatta Türkiye’ye birçok konuda yaptırım uygulanması gerektiğini savunanlar var. Fakat Pompeo’nun liderliğini yaptığı yöneticiler Türkiye ile ilişkilerin tamir edilmesi konusunda mutabıklar. Bu nedenledir ki ABD, Türkiye’nin 10 Mart 2018’de Kandil’e karşı başlattığı Kararlılık Operasyonu’nu destekliyor.
ABD’nin planına göre Türkiye’nin en çok rahatsızlık duyduğu PKK konusunda hassasiyetleri dikkate alınırsa Türkiye’nin de PKK unsurlarından arındırılmış SDG/PYD’yi Suriye’de resmi bir unsur olarak kabul etmesini sağlanabilir. Fakat Türkiye’nin SDG/PYD’yi Suriye’de masada oturabileceği bir unsur olarak görmesi çok da ihtimal dâhilinde gözükmüyor.
Türkiye’nin Suriye’de ABD ile görüşmelerde askeri yetkililerin karşılıklı müzakere kurması işleri daha da kolaylaştırıyor. Çünkü ABD’de şu anda askeri bir politikanın hâkim olduğu gerçeği var. Türkiye hem Rus askeri yetkililerle hem de ABD askeri yetkililerle ilişkiler kurması bölge açısından da önemli bir avantajdır.
Türkiye’nin ABD ile Menbiç uzlaşısından önce Rusya’dan Türkiye’ye üst düzey ziyaret yapıldı. Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin’in Suriye Özel Temsilcisi Aleksandr Lavrentyev ve Rusya Dışişleri Bakanlığı Ortadoğu ve Kuzey Afrika Dairesi Başkanı Sergey Verşinin, 24-25 Mayıs 2018’de Ankara’da üst düzey görüşmeler yaptılar. Rus devlet adamları Şam’da Suriye Devlet Başkanı Beşar Esed ile görüştükten sonra Ankara’ya geldiler. İkili görüşmelerde Suriye’deki gelişmeler ile BM Güvenlik Konseyi’nin 2254 sayılı kararı temelinde Suriye’de siyasi çözüm sürecinin teşvik edilmesine dair yapılacaklar üzerinde duruldu.
Bu görüşmelerde Türkiye’nin ABD ile varılan Menbiç başta olmak üzere Irak’ta Kandil’e yapılan Kararlılık Harekâtı konusunda da bilgilendirme yaptığı anlaşılıyor. Rusya’nın Türkiye’nin Menbiç ve Kandil konusundaki kararlılığını desteklediğini biliyoruz. Fakat son dönemde Rusya’da çıkan uzman görüşlerinde Türkiye’nin ABD ile ilişki kurması Rusya’ya karşı bir duruş olarak nitelendirilmektedir.
Rusya öncelikle şunu kabul etmelidir ki Türkiye’nin ABD ile karşılıklı işbirliği Rusya’ya karşı olumsuz bir duruş değil tam tersi olumlu bir sonuç doğurabilir. Türkiye ne kadar ABD ile olumlu ilişki kurarsa Rusya-ABD ilişkilerindeki tansiyon da o derece düşecektir. Aynı durum ABD için de geçerlidir.
Türkiye ABD ile ilişkilerinde Rusya’yı bir pazarlık konusu yapmazken Rusya ile ilişkilerinde de ABD’yi pazarlık konusu yapmamış ve yapmayacaktır. Türkiye’nin kendi bölgesindeki liderliğini kabul eden ve eşit ortaklık siyasetiyle yaklaşan hem ABD hem de Rusya Türkiye açısından tercih edilebilir.
[Rusya ve Avrasya alanlarında çalışmalar yürüten Prof. Dr. Salih Yılmaz, Ankara Yıldırım Beyazıt Üniversitesi öğretim üyesi ve Ankara Rusya Araştırmaları Enstitüsü Başkanıdır.]
YENİ HABERLER
YORUMLAR
Henüz hiç yorum yapılmamış.