RUSEN Başkanı Prof. Dr. Salih Yılmaz : Afrin Harekatı Bölgede Daha Güçlü İşbirliğinin Önünü Açtı

Rusya Araştırmaları Enstitüsü (RUSEN) Başkanı Prof. Dr. Salih Yılmaz Afrin operasyonuna ilişkin açıklamalarda bulundu.

Rusya Araştırmaları Enstitüsü (RUSEN) Başkanı Prof. Dr. Salih Yılmaz, Afrin operasyonuyla Türkiye ile Rusya’nın PKK/PYD konusunda kriz yaşamasının önüne geçildiğini söyledi.

Yılmaz, Zeytin Dalı Harekatı’nı ve Türkiye-Rusya ilişkilerini  değerlendirdi. Yılmaz’a göre, operasyon kararıyla Türkiye ile Rusya daha da yakınlaştı ve ilişkiler gelecekte daha da güçlenecek. Türkiye ile Rusya arasında “Ver Afrin’i al İdlib’i” gibi bir pazarlığın olmadığına dair ellerinde bilgilerin olduğunu söyleyen Yılmaz, Rusya’nın Türkiye’nin hassasiyetlerini dikkate aldığını, PYD’nin de son bir yıldır uzlaşmaz bir tutum sergilediğini düşündüğü için operasyona onay verdiğini belirtti. Yılmaz, “PYD’nin ABD’nin desteğini Rusya ve Esad yönetimine karşı bir güç gösterisi olarak kullanması da bunda etkili oldu” ifadesini kullandı.

‘İKİ ÜLKE KURTULDU’

Afrin’in Ankara ve Moskova arasında operasyon öncesine kadar bir sorun olduğunu hatırlatan Yılmaz, operasyonla iki ülkenin büyük bir yükten kurtulduğunu ve ilişkilerini daha da ileri taşıyabileceğini vurguladı. Kısaca operasyon “Hem Afrin üzerinden kriz yaşanmasına engel oldu, hem de PKK/PYD konusu iki ülke arasında bir kriz oluşturmasını ortadan kaldırdı.” Yılmaz, “Bundan sonra Türkiye ile Rusya ilişkileri Suriye’de daha hızlı ilerleyebilecek daha derin bir uzlaşı yapma durumu söz konusu olacak” dedi.

Ancak bu operasyonun ve iki ülke yakınlaşmasının özellikle Rusya açısından krizleri de var. Rusya’nın Münbiç ve Kamışlı bölgesinde de askerlerinin olduğunu hatırlatan Yılmaz, bu bölgelerde ABD’nin desteklediği PYD ile Rusya’nın krize girme olasılığına dikkat çekti. Yılmaz şöyle devam etti: “Bu kriz Esad ile PYD’nin Rakka ve Deyrezor üzerinden çatışabileceğini de gösteriyor. Çünkü PYD Rusya’nın kendisine ihanet ettiğini, kendilerini yalnız bıraktığını söylüyor. Bu nedenle PYD Rusya’dan intikam almayı deneyecektir. Bunu da doğrudan Rusya’ya olmasa da Esad güçlerine karşı saldırı yaparak gerçekleştirebilir. Bu da Rusya ile ABD’yi karşı karşıya getirebilir.”

Prof. Dr. Yılmaz’a göre, ABD’nin istediği tam da bu. Yılmaz, “Yani ABD, PYD’nin hem Esad hem de Rusya’ya karşı daha aktif mücadele etmesini, bu iki ülkeye karşı tehdit oluşturmasını istiyor” diye konuştu.

‘ABD TEDİRGİN’

Yılmaz’a göre, ABD’nin en büyük tedirginliklerinden biri Türkiye’nin Münbiç’e olası operasyonu. Zira bu operasyon iki ülke ilişkilerindeki krizi daha da derinleştirebilir. Krizin derinleşmesini istemeyen ABD’nin düşüncesini şöyle açıkladı Yılmaz: “ABD’ye göre, böyle bir krizin çıkması Rusya’nın elini güçlendirecek ve Rusya uluslararası hukuk bağlamında Türkiye üzerinden Birleşmiş Milletleri harekete geçirebilecek. Niye? BM’nin 51. maddesine göre, Rusya PYD’ye karşı Türkiye ile hareket edebilir. ABD bunun olmasını istemiyor.”

‘ABD PYD’Yİ SAHADA DENİYOR’

ABD’nin Türkiye’den “Rusya ile değil, kendileri ile görüşmesini istediğini” belirten RUSEN Başkanı Prof. Dr. Yılmaz, Ankara’nınsa Washington’a güvenmediğinin altını çizdi.

Yılmaz, sahada yaşanan operasyonda ABD’nin bir planına daha işaret etti. Yılmaz o planı şöyle anlattı: “ABD PYD’yi deniyor. Daha önce Suriye’nin kuzeyinde kendisi hava desteği vererek PYD’yi denedi, baktı başarılı da oluyor. Şimdi bir de başka türlü deniyor. ABD’nin operasyona karışmamalarının sebeplerinden biri de şu: ‘PYD hava desteksiz düzenli bir orduya karşı nasıl savaşacak’ onu görmek istiyor ABD. Niye görmek istiyor? Çünkü ABD ileriki dönemde İran’a karşı ve Irak içerisinde bu örgütü kullanmak istiyor. Türkiye de buna dahil. O nedenle şimdilik biraz uzak duruyor.”