NATO’nun Hibrit savaşa karşı mücadelesi
Hayrettin Güler
Soğuk Savaş sonrası dönemde ortaya çıkan çatışmalarda görülen en önemli değişim güvenliğin asimetrikleşmesindeki artış olmuştur. Savaş tarihinde daha önce de görülen asimetrik savaş örneklerinin sayısı, Soğuk Savaş’ın bitiminden sonra daha da artmıştır. Özellikle internetin sivilleşmesinden sonra ortaya çıkan siber uzayın oluşturduğu yeni alan, asimetrik mücadeleyi teşvik eden geniş bir alan yaratmıştır. Bilgisayar kullanan her birey, başka bir bilgisayara sahibinin haberi olmaksızın müdahale edebilmektedir.
Hibrit savaş konusunda Rusya oldukça deneyim kazanmıştır. Rus birlikleri anayasayı uygulamak ve Rusya’nın toprak bütünlüğünü sağlamak için Aralık 1994’te Çeçenistan’ın başkenti Grozni’ye girdiğinde ağır silahlara sahip olan Rus birlikleri Çeçen direnişinin kısa süreceğini zannediyordu. Ancak sahadaki gerçekler beklentilerle uyuşmadı. Silahlı çatışma, Soğuk Savaş sonrasında ilk defa internet ortamına yansıdı. Çeçenler başta internet olmak üzere bütün medya imkânlarını kullanarak, bilgi savaşının (information war) ilk örneklerini verdi[1]. En basitinden, Çeçenlerin internete yükledikleri ölü Rus askerlerin resimlerini gören anneler, çocuklarını kurtarmak için savaş alanına koşmuşlardır[2]. Ruslar geleneksel savaşın dışında oluşan bu siber alanın etkisini anlamak geciktiler ise de bir süre sonra saldırılara karşı başka siteler açarak cevap verdiler. Siber alanda gerçekleşen ilk soğuk mücadele günümüzde gerçekleşen siber savaşların öncülüğünü yaptı.
Fiber ağlarda savaşmak siber dünyanın ilk defa bir çatışmayla karşılaşması NATO için çok özel bir örnek oluşturdu. İnternetin Rus-Çeçen çatışmasındaki kullanımı, psikolojik harekât taktiklerine alan açmış oldu. İnternetin iletişimden bilgi paylaşımına kadar birçok sahada etkin olması, onu sadece bir medya aracı olmaktan çıkarıp aynı zamanda rakibe saldırılacak ve alt yapı sistemlerine zarar verilecek bir alan haline getirdi. Bu bakış açısıyla, Rus-Çeçen savaşında hem fiziki hem de sanal ortamda yaşanan mücadeleyi açıklamak için sadece “Yeni Savaş” kavramını kullanmak yeterli olmayacaktır. Elektronik savaşın tekniklerinden daha fazlasına ihtiyaç duyulan, geleneksel savaşla birlikte de sürdürülen bu kombine savaş tarzına “Hibrit Savaş” demek daha yerinde olacaktır[3].
1999 yılı NATO’nun güvenlik hedefleri açısından önemli bir yıldır. NATO’nun Soğuk Savaş sonrası dönemin yeni hedeflerini belirleyen 1991 tarihli stratejik dokümanı, “o tarihten bu yana siyasette ve güvenlikte dikkate değer gelişmeler olduğu [4]” için 1999’da yenilendi. Belgede işbirliği ve bölgesel güvenlik örgütleriyle bütünleşme yolunda atılması gereken adımlardan bahsedilerek, AB’ye özel bir vurgu yapıldığı görülmektedir. Siber saldırı ya da siber tehdit konusu, o sırada Kosova savaşında meydana gelen Sırp hackerların saldırılarına rağmen NATO’nun güvenlik algısında ve yeni dokümanda yeterince yer almamıştır. 1999 tarihli Stratejik Konsept belgesinde, teknolojinin küresel olarak hızla yayılmasının hasımların silah üretim bilgilerine erişmelerini sağlayabileceği ve bunun da daha karmaşık bir rakip ordu oluşturacağı vurgulanmaktaydı. Belgeden NATO’nun artık sadece devletleri değil devlet-dışı aktörleri de tehdit algısına dâhil ettiği anlaşılmaktadır. Belgede, NATO’nun Hibrit Savaş kavramını benimsediği ve tehditleri de bu çerçevede tanımladığı görülmektedir: “İlaveten, devlet ve devlet-dışı hasımlar ittifakın bilgi sistemlerine artan güvenini bu tür sistemleri bozmak için düzenlenen enformasyon operasyonlarıyla sömürebilirler. Bu tür stratejileri NATO’nun geleneksel silah gücü üstünlüğüne karşı gelmek için kullanabilirler[5].”
11 Eylül 2001’de New York’taki Dünya Ticaret Merkezi Kuleleri başta olmak üzere çeşitli hedeflere yönelik olarak yolcu uçaklarıyla düzenlenen terör saldırıları, bilinen güvenlik tanımlarını bir kez daha alt üst etmiştir. Güvenlik yeniden birçok ülkenin öncelikler listesinde üst sıralara tırmanmış ve “terörizmle savaş” sadece saldırıya uğrayan devleti değil, sistemdeki tüm aktörleri ilgilendiren bir konu başlığına dönüşmüştür. ABD önderliğindeki uluslararası koalisyon, saldırıların ve uluslararası terörün kaynağı olarak görülen El Kaide’ye ortadan kaldırmak amacıyla, 2001 sonbaharında Afganistan’a girerek Taliban rejimine son vermiştir. NATO’da Uluslararası Güvenlik Yardım Gücü (International Security Assistance Force-ISAF) adı altında ve müttefik ülkelerin katılımıyla Afganistan’da görev yapmaya başlamıştır. Bu görev, merkez karargâhı ile alandaki muharip güçler arasında güvenli bilgisayar, telefon ağları ve video konferans bağlantılarının kurulabilmesi konusunu NATO’nun siber alandaki önceliklerinden birisini haline getirmiştir. Stratejik ve gizli bilgileri taşıyacak bu altyapıların kurulması NATO için bilgi güvenliğinin esasını teşkil etmiştir.
Gelişmelere yakından bakıldığında, NATO’nun siber savunma stratejisinin geleneksel savaş kavramına paralel olarak geliştiği görülmektedir. Görünen o ki gelecekteki çatışmalar Hibrit Savaş düzleminde gerçekleşecektir. Kosova çatışmasında Sırp hackerler tarafından NATO karargâhına ve üye ülkelerin askeri haberleşme sistemlerine yönelik 1999 yılında yapılan siber saldırılardan bu yana NATO bu alanda çok yol almıştır. Ancak siber dünyanın ve teknolojinin gelişimiyle kıyaslanarak incelendiğinde, NATO’nun siber savunma kapasitesinin gelişim hızının daha da arttırması gerektiği ortadadır.
Son yıllarda Rusya Federasyonu Genel Kurmay Başkanı Orgeneral Valery Gerasimov tarafından kavramsallaştırılan Hibrid savaş ‘’Hybrid War’’ stratejisi, barış durumunu beyaz, savaş durumunu siyah olarak kabul edersek, yukarıda açıkladığım siber savaş yöntemlerini de içerecek şekilde iki durum arasında kalan gri bölgenin kullanılmasına dayanmaktadır. [6]
Gri bölgede askeri olmayan kapasitenin yönlendirilmesi ve yönetilmesi, konvansiyonel güç kullanımından çok daha etkili olmaktadır. Askeri kapasitenin gri bölge içerisinde kullanılması ise, belirlenen amaçlara ulaşıldıktan sonra elde edilen kazanımların korunması için barışı koruma/destekleme harekâtları kapsamında daha elverişlidir. Hibrit savaş, bileşik savaş anlamında olup, gizli olarak icra edilen özel kuvvetler/özel hareket operasyonu, bölücü ve ayrılıkçı güçleri kışkırtma, terör örgütlerini destekleme ve siber saldırı gibi… savaş yöntemlerini içerir. Batılı devletlerin en etkili savaş örgütü NATO’un askeri yapısını değiştirmekle görevlendirilen general Denis Mersie (Denis Mercier), NATO’nun yakın zamanda Hibrit savaş ile mücadeleye başlayacağını söyledi[7]. General Mercie, NATO üst düzey yöneticilerinin Hibrit savaş yöntemleri hakkında sürekli bilgilendirildiklerini, bu savaşın türü tehditlere karşı mücadele yöntemlerini geliştirdiklerini belirtti.
2016 yılı Aralık ayında Brüksel’de yaptığı toplantıda NATO Hibrit savaş stratejisini onaylamıştır. NATO genel sekreteri Stoltenberg tarafından ayrıntıları açıklanmayan Hibrit savaş stratejisinin üçayak üzerinden oluştuğu ifade edilmiştir. Bu ayakların ön hazırlık, korkutma ve savunma biçiminde olduğu belirtilmiştir. Bu çerçevede hedef seçilen güçlere karşı NATO acil müdahale güçlerinin hızlı bir şekilde harekete geçmesi öngörülmektedir. Buna göre NATO, bir ülkenin destek verdiği askeri ve sivil güçlere karşı savaş açabilecektir. Plan gereğince bir ülke ile yakın iş birliği içinde olan grupların, bir NATO üyesine saldırması durumunda, NATO’nun devreye girmesi de öngörülmektedir. AB Dışişleri ve Güvenlik Politikaları Yüksek Temsilcisi Federica Mogherini de yaptığı açıklamada, AB ile NATO’nun eşsiz yeni tehdit kaynakları olan bileşik savaş tehditleri, siber güvenliği ve savunma yöntemleri konusunda işbirliğini geliştireceklerini ifade etmiştir.
Bileşik savaş-Hibrit savaşı- küçük çaplı savaşlar, gayri nizami savaşlar, özel harp yöntemleri, baskınlar, terörizm, geleneksel askeri operasyonların birlikteliğinden ve bileşiminden oluşmaktadır. Bu karmaşık ve bileşik savaş, sadece savaş alanıyla ve savaş cephesiyle sınırlı olmayıp, konvansiyonel olan ve olmayan savaş yöntemlerinden oluşmaktadır. Hibrit savaş, istihbarat örgütlerinin savaşı, isyanları kışkırtma ve destekleme, milis güçleri harekete geçirme, gerilla savaşı, özel kuvvetleri kullanma, ekonomik savaş ve hedef ülke ekonomisini çökertme, siber saldırıları ve geleneksel askeri güçleri, savaş sahasına sürme gibi… Bileşkelerden oluşmaktadır. NATO’nun Hibrit savaş stratejinin asıl amacı, Ukrayna ve Gürcistan olaylarında Rusya’ya karşı askeri güç kullanamayan NATO’nun, bu yoldan Rusya’nın etki alanını sınırlandırmaktır.
NATO bu çerçevede İncirlik hava üssünü Amerika, İngiltere, Almanya, Suudi Arabistan ve Katar gibi ülkelerin casusluk ve keşif ile savaş uçaklarına açmıştır. Türkiye hükümeti ayrıca NATO’nun yayılması stratejisine destek verdiğini birkaç kez ifade etmiştir.
NATO, “Hibrit savaş” stratejisi kararı aldığı toplantıda, Balkanların küçük ülkesi Karadağ’ı 29. üye olarak NATO’ya davet ederek Rusya ile tansiyonu yükseltecek yeni bir hamle yapmıştır. Rusya Dışişleri Bakanlığı ise, Karadağ’ın NATO’ya üye yapılmasının yeni bir çatışma alanı yaratma anlamına geleceğini, Karadağ’ın NATO’ya üye olması durumunda, Rusya’nın bu ülkeyle bütün ilişkilerini keseceği tehdidinde bulunmuştur.
Amerika ve batılı müttefikler ile bölgesel işbirlikçileri tarafından Irak ve Suriye’de IŞİD ve YPG/PKK gibi radikal terör örgütlerinin kullanılması ve onlara lojistik ve istihbarat ile psikolojik destek verilmesini, Hibrit savaş yöntemlerin kullanılması çerçevesinde değerlendirilmelidir.
[1] İlk internet propaganda savaşı şu siteler üzerinden gerçekleşti: http://www.qoqaz.net, http:// www.kavkaz.org, http://chechenpress.com, http://www.infocentre.ru.
[2] Brian S. Petit, “Chechen Use of the Internet in the Russo-Chechen Conflict”, Yayınlanmamış Yüksek Lisans Tezi, the U.S. Army Command and General Staff College Fort Leavenworth, Kansas, 2003.
[3] Matthew Rusling, “Shifting Gears For the Military, a Future of ‘Hybrid’ Wars”, National Defense, Eylül 2008, s.32–34.
[4] “The Alliance’s Strategic Concept, 24 Nisan 1999”, http://www.nato.int/cps/en/natolive/official_texts_27433.html
[5] “The Alliance’s Strategic Concept, 24 Nisan 1999”, 23. madde, http://www.nato.int/cps/en/ natolive/official_texts_27433.htm
[6] http://parstoday.com/tr/news/world-i31957-NATO’nun Hibrid savaş’ına karşı mücadelenin geliştirilmesini vurgulaması
[7] http://intizar.web.tr/alintilar/haber/2543/nato-nun-hibrid-savas–stratejisi
Hayrettin Güler
Jandarma Kurmay Albay (E)
Rusya Araştırmaları Enstitüsü (RUSEN) Askeri Güvenlik Danışmanı
YENİ HABERLER
YORUMLAR
Henüz hiç yorum yapılmamış.