Koç Grubu, Ukrayna’ya yatırım yapıyor
Koç Grubu’ndan Ukrayna’da yeni yatırım: “Budget’ın hedefi pazar lideri olmak”
Avrupa’da yatırımcıların mercek altına aldığı en önemli pazarlardan biri olan Ukrayna, son dönemde Türkiye’den de önemli yatırımlar çekmeye devam ediyor. Koç Holding şirketlerinden Otokoç, dünyanın en büyük araç kiralama markalarından Budget ile Ukrayna’da kısa süre önce faaliyet göstermeye başladı. Budget Ukrayna Ülke Genel Müdürü Murat Gürünlü, TUİD WEB’in sorularını yanıtladı:
Murat Bey, kısaca kendinizden bahseder misiniz?
Eğitimim matematik mühendisliği. İlk iş hayatına 1996 yılında Ford Otosan’da başladım. Sonrasında Ford Otosan’da çeşitli görevlerde bulundum. 2004 yılında yine Koç Gurubu bünyesinde olan Otokoç’a geçtim. 2004-2007 yılları arasında Otokoç’ta İstanbul şube müdürlüğü görevini yürüttüm. İstanbul’daki Ford şubelerinin yöneticiliğini yaptım. 2007 yılında Otokoç’tan ayrılarak yine sektörde başka bir grupta farklı markaların yönetim görevlerini üstlendim. 2017 yılında Otokoç Ukrayna’nın kuruluş aşamasında Koç Grubu’na yeniden dönüş yaptım.
Evliyim, bir kızım var. Satranç oynamayı, seyahat etmeyi, matematik problemleri çözmeyi severim.
Budget-Otokoç olarak Ukrayna pazarına ne zaman adım attınız? Ülkedeki faaliyetleriniz hakkında bilgi verir misiniz?
Ukrayna’da bu senenin nisan ayının ortasında şirket kuruluşunu gerçekleştirdik ve haziran sonu itibarıyla faaliyetlerimize başladık. Şirketimiz araç kiralama sektöründe üç farklı bölümde hizmet vermektedir. Birincisi kısa dönem araç kiralama operasyonu. Ukrayna’da şu anda Borispol, Julyani, Lviv ve Odessa havaalanlarında ofislerimiz mevcut. Aynı zamanda Kiev ve Lviv şehir merkezlerinde de ofislerimiz bulunuyor. Bu ofislerimizden de şehirlerde yaşayan ve şehirlere seyahat eden müşterilere alternatif kiralama ve ulaşım alternatifi sunuyoruz. Ayrıca şoförlü araç kiralama hizmeti sağlıyoruz. Bu hizmetle ilgili şu anda Kiev’de Hilton ve Hyatt otelleriyle çalışıyoruz. Bu otellerin müşterilerine havalimanı karşılaması da dahil olmak üzere, şehir içi turları ve şehirlerarası transferleri, İngilizce bilen şoförlerle sağlıyoruz. Bunun dışında uzun dönem araç kiralama operasyonunu da faaliyete aldık. İlk müşterimiz Atlas Global oldu. Kısa dönem, uzun dönem ve şoförlü araç kiralama operasyonlarımızı büyütmeyi hedefliyoruz.
Ukrayna’da kısa dönem operasyonları için 2,4 milyon dolarlık bir yatırım yapmış olduk. Şu anda 116 tane aracımız var. Uzun dönem araç kiralama filomuzu da gün ve gün büyütmeye devam ediyoruz.
Ukrayna pazarıyla ilgili ilk izlenimleriniz nasıl?
Kiev’de 2013 yılında başlayan Euromaydan olayları, Kırım’ın Rusya tarafından ilhakı ve Donbass’taki çatışmalar ülkedeki ekonomik istikrarı önemli bir şekilde bozmuştu. Olayların yatışmasıyla birlikte GSMH de büyüme oranları tekrar artamaya başladı. Ukrayna, dışa açık bir ekonomi haline geliyor ve bu bizim için sevindirici. AB ile imzalanan serbest ticaret anlaşması buna güzel bir örnek. Yabancı yatırımcıların önündeki engeller birer birer kaldırılıyor. Daha çok yabancı yatırımcı çekebilmek için devletin yapmış olduğu çalışmalar devam ediyor.
Ukrayna’nın Türkiye’ye yakın bir coğrafi konuma sahip olması tabii karşılıklı yatırm ilişkilerinin arttırılabilmesi için önemli bir etken. Yalnızca bizim gibi hizmet sektöründeki şirketler için değil, aynı zamanda ithalat ve ihracat yapan veya burada üretim yapmak isteyen şirketler için de bir fırsat. Türkiye ile olan yakın diyaloglar çerçevesinde ekonomik ortaklıklar zaten her geçen gün artarak devam ediyor. Her iki ülkenin devleti de bu anlamda gayretli çalışmalar içerisinde. Ukrayna’nın destinasyon olarak Türkiye’ye yakın olması turizm açısından da önemli. Ukrayna’ya gelen Türk turist sayısında da önemli artış var. Özellikle hava limanlarındaki ofislerimizden araç kiralayan Türk müşteri sayısında önemli oranda artış söz konusu. İki ülke arasında uygulanan vize serbestiyeti anlaşması Türk turist saysının artmasında çok etkili oldu. Ayrıca Ukraynalıların Türkiye’de tatil yapmayı sevmeleri de bizim açımızdan önemli bir artı.
Ukrayna’ya 2016 yılında 13,6 milyon ziyaretçi gelmiş. Önemli organizasyonlar düzenleyerek bu sayıyı artırmaya çalışıyorlar. Bizim özellikle havaalanlarında hizmet veriyor olmamız nedeniyle özellikle Ukrayna’ya gelen yolcu ve turist sayısının 2016 yılının ilk yarısıyla karşılaştırıldığında 2017 yılında 40%’lar seviyesinde artması bizim için çok önemli ve ileriye dönük olarak da umut verici bir gelişmedir. Ukrayna’nın uluslararası organizasyonlara ev sahipliği yapma yolunda önemli girişimleri var. Mesela Eurovision Kiev’de düzelendi, Şampiyonlar Ligi finali burada yapılacak. Bu gibi organizasyonların sayısı önümüzdeki dönemde artarak devam edecektir diye düşünüyorum.
Ukrayna Avrupa’nın en büyük tarım ülkelerinden. Dolayısıyla çok ciddi bir üretim potansiyeli taşıyor. Tarımdaki büyümenin önümüzdeki dönemde devam etmesi ülke ekonomisine de olumlu yansıyacaktır.
Ukrayna’da otomotiv ve araç kiralama sektörünün bugünkü durumunu nasıl değerlendiriyorsunuz?
Ukrayna’da trafiğe kayıtlı 9 milyon araç var. Araçların ortalama yaşı ise 19. 2011’de 235 bin yeni araç satılırken, 2015’te bu rakam 51 bine gerilemiş durumda. Bu dip rakamdan sonra satış adeti 2016’da 65 bine yükselmiş. 2017’nin ilk altı ayında da otomobil satışlarında yüzde 36’lık bir büyüme görülüyor. İlk altı ayda 35 bin 700 araç satıldı, yıl sonunda bu rakamın 80-85 bin adet civarına yükselmesi bekleniyor.
Ukrayna’da insanlar henüz araç kiralamayı çok deneyimlemiş değiller. Bu nedenle avantajları hakkında yeterince bilgi sahibi olmadıklarını düşünüyorum. Özellikle kendi araç filolarına sahip olan şirketler bizim desteğimizi gördükten sonra bu modeli denemekten çekinmiyorlar, ama yeni bir iş modeli olduğu için iyi bir şekilde anlatılması gerekiyor. Özellikle sunulacak hizmetin kalitesi ve güvenirliği çok önemli. Bizim de burada yapmamız gereken Ukrayna’daki müşerilerimize kiralama iş modelinin avantajlarını, kısa ve orta vadede sağlayacağı faydaları iyi bir şekilde aktarmak olmalı. Aracın bakımı, sigortası, lastik değişimleri, kaza sonrası araçların serviste kalıyor olması aslında sizin araçtan sağladığınız faydalar değil, katlanmanız gereken maliyetler. Araç kiralama şirketi olarak, deneyimli ekiplerimizle ve otomotiv sektöründeki güçlü paydaşlarımızla birlikte müşterilerimize kaliteli ve güvenilir hizmeti daha organize ve uygun maliyetlerle verebiliyoruz.
Ukrayna’da çok sayıda yerli ve yabancı büyük ve orta ölçekli şirket var. Bunlar içinde araç kiralamayı tercih edenler ve etmeyenler var. Her iki grup da bizim potansiyel müşterimiz. Uzun dönem araç kiralamada daha iyi hizmet vermek ve hizmetlerimizi yenilikçi çözümlerle çeşitlendirebilmek hedefimiz.
Ukrayna otomotiv sektörünün Türkiye’ye göre ne gibi farklılıkları var?
Otomotiv sektörü dünyanın her yerinde birbirine çok benzer dinamiklere sahiptir. Pazarların ekonomik olarak güçlü olması sektörün gelişimi için çok önemlidir. Müşterilerin araç kiralama sektöründen beklentileri çok yakındır. Ukrayna’nın bu nedenle diğer ülkelerden iş modeli bakımından çok fazla ayrışan noktası yok. Ne farkı var? Pazardaki talebin henüz Avrupa ve Türkiye’deki gibi çok fazla olmadığını görüyoruz. Bu da kullanım alışkanlıklarından, ülke ekonomisindeki gidişattan kaynaklanıyor. Bugün için belki pazar çok büyük olmasa da, 2015 yılında yaşanan dip noktasından sonra tekrar bir büyüme trendine girilmesi, gelecekte bu işin çok daha pozitif şekilde devam edebileceğini gösteriyor. Ukrayna pazarı bu anlamda bizim için cazip bir pazar. Doğru bir dönemde bu pazara giriş yaptığımızı düşünüyoruz.
Herkesin farklı görüşleri olabilir, belki biz geleceğe daha iyimser bakıyor olabiliriz. Bugün Ukrayna pazarının geleceğine dair rakamlar olumlu olmasına rağmen, insanların biraz daha çekimser olduğunu görüyorum. Ama sonuçta burada önemli bir nüfus var, bu nüfusun da belli bir tüketim gücü olduğu açık. Buna bağlı olarak kiralama üzerine geliştirebileceğimiz iş modelleri var.
Deneyimli bir ekibimiz var. İlk başta tereddütleri oldu. “Bu kadar arabayı hızlı bir şekilde kiralayabilir miyiz?” diye endişelendiler. Biz kendilerini cesaretlendirdik. Bir ay geçmedi ki arkadaşlar da kiralanabileceğini gördü. Demek ki pazarda potansiyel var.
Otokoç, Türkiye’de 35 bin adet araçla bu hizmeti sağlıyor. Türkiye’deki deneyim bize bu pazarda da olumlu bir trendin olabileceğini gösteriyor.
Aslında Ukrayna’da otomotiv sektörü Türkiye pazarı boyutlarındaymış. 2008’de 660 bin adetlik araç satışını görmüş bir pazar. Ciddi bir potansiyel olduğu buradan çok net bir şekilde görülebilir. Pazar önümüzdeki 5-6 sene içerisinde çift hanelerle büyümeye devam edecek gibi görünüyor. Otomotiv sektörü kiralama sektörüyle iç içe olduğu için bizim sektörümüz de önümüzdeki dönemde büyüme trendini sürdüreceğini düşünüyoruz. Yalnızca büyük şirketlerle değil, orta ölçekli şirketlerle de çalışabileceğimiz bir iş modeliyle devam etmek istiyoruz.
Ukrayna’da bu sektörde hangi tür araçlara talep daha fazla?
Sedan binek otomobiller daha çok tercih ediliyor. Ülkenin coğrafi yapısı dikkate alındığında 4X4 araçlar da Türkiye’den daha fazla talep görüyor. Ticari araçlarda biraz geri planda kalıyor. Türkiye’de ticari araçlara talep çok daha yüksek. Ukrayna’da henüz ticari araç sektörü çok gelişmiş değil. Ancak ülke ekonomisinin ve ticaretin gelişmesiyle ticari araç kullanım ihtiyacının artıyor olması çok doğal. Araç kiralama hizmetlerimiz içinde ticari araç kiralama da olacaktır.
Sunduğunuz ürün ve hizmetlerinizi genişletmeyi planlıyor musunuz?
Şu anda bulunduğumuz dört havalimanının dışındaki havalimanlarında da ileride ofis açmayı düşünüyoruz. Uzun dönem kiralamada araç parkımızı pazarın genel yapısına bağlı olarak önümüzdeki üç sene içerisinde 2 bin adetin üzerine çıkarmayı öngörüyoruz. Kısa dönem için 116 adet arabayla başladık. Kısa dönem araç parkımızı da 150-200 araca hızlı bir şekilde çıkaracağız gibi gözüküyor. Hava yolu şirketleriyle, seyahat acenteleriyle, oteller ve konsolosluklarla iş birliklerimizi geliştirmeyi planlıyoruz. Uluslararası yolcu taşımacılığı bizim işimizin omurgasını oluşturuyor. Bu konuda avantajlıyız, çünkü THY, Pegasus, Atlas Global Ukrayna’ya Türkiye’den uçuş yapan firmalar.
Ukrayna’daki çalışma mantalitesini nasıl buldunuz?
Açıkçası çok bir fark görmedim. Benim hayat görüşüme göre insan her yerde aynıdır. Kültür farklılıkları iş hayatına çok fazla etki eder mi? Artık globalleşen dünyada iş hayatını çok ayrıştırmak mümkün değil. Bugün Uzak Doğu’ya da gitseniz benzer çalışma prensipleriyle hareket ediyorsunuz. İş lisanı sonuçta ortak. Mevzuatla ilgili Türkiye’ye göre farklılıklar görüyoruz.
Benim kendi çalışanlarımızda gördüğüm kadarıyla, işe dört elle sarılıyorlar ve titiz çalışıyorlar. Yaptıkları işte başarılı olmanın onlar için de önemli olduğunu görüyorum. Eğer düzeltilmesini istediğiniz bir iş varsa, somut olarak isteklerinizi paylaşırsanız hızlı bir şekilde adapte olabiliyorlar.
Şirketinizin Ukrayna’daki hedefleri ve beklentileri neler?
Ukrayna’da kısa ve uzun dönem araç kiralamada önümüzdeki beş yıl içinde sektörde pazar lideri olmayı hedefliyoruz.
Dünya gazetesinin Ukrayna özel sayısı için Uluslararası Türk Ukrayna İşadamları Derneği(TUİD) Yönetim Kurulu Başkanı Burak Pehlivan‘ın kaleme aldığı makalede, Ukrayna ekonomisinin güncel durumunu ve ülkede gerçekleştirilen yapısal reformlar sonrasında Türk firmaları için oluşan yatırım fırsatlarını ayrıntısıyla dile getirilmiş.
Ukrayna yeniden kurulurken, Türk firmaları için önemli yatırım fırsatları sunuyor
Ukrayna büyük bir hızla değişiyor, dönüşüyor. Son üç buçuk yılda, ülkenin bağımsızlığa kavuştuğu ilke 23 yılda gerçekleştirilenden daha derin ve kapsamlı olarak gerçekleştirilen yapısal reformlar ileriye dönük yüksek büyüme oranları için büyük ümit veriyor. Halbuki Rusya’nın Kırım’ı ilhaki, Doğu Ukrayna’daki çatışma ortamı, Rusya ile karşılıklı ambargoların da etkisiyle ülke para birimi grivna dolar karşısında %70 değer kaybetmiş, 2014 ve 2015 yıllarında ülke ekonomisi toplamda %17 küçülürken, Merkez Bankası döviz rezervleri ise 5,5 milyar dolarla tarihi dip seviyelere gerilemişti. Bugün ise döviz rezervleri 17,6 milyar dolara çıkarken, makro istikrar tamamen sağlandı. Bütçe açığı 2014 yılındaki %10’luk orandan, %3’ün altına geriletilirken, kamu harcamalarının milli gelire oranı yalnızca üç yıl içerisinde %53’ten, %40’a çekildi. Ülke tarihinde hiçbir zaman sahip olmadığı bir mali disipline sahip. Çari açık ise neredeyse sıfırlandı. Bankacılık sistemi düzenlenirken, 183 olan banka sayısı 92’ye indirildi. Kamu alımları elektronik alım sistemi Prozorro ile yapılarak şeffaflaştırılırken bu alanda yolsuzlukların önüne geçiliyor. Tüm bu gelişmeleri ise Batı, omurgasını IMF’in oluşturduğu 35 milyar dolarlık bir mali paketle destekliyor.
Geçmişte dışarıda tamamen, toplam doğalgaz tüketiminde ise üçte iki oranında Rusya’ya bağlı olan Ukrayna, kuzey komşusundan 500 günden fazladır gaz ithal etmiyor. Türkiye’de Botaş’ın karşılığı olarak değerlendirebileceğimiz Naftagoz, Stockholm tahkiminde, Rus enerji devi Gazprom’un açtığı 40 milyar dolarlık tahkim davasını kazandı ve buradan gelebilecek mali risk de bertaraf edildi. Yine bundan çok değil beş yıl önce GSMH’nin %7’sine ulaşan açık veren Naftogaz bırakın açık vermeyi, gerçekleştirilen yapısal reformlar ve iyi yönetişimin sonucunda bütçeye kaynak aktarıyor.
Ukrayna, AB ile Serbest Ticaret Antlaşması yaparken, vizeler kalktı
Ukrayna’nın ticari öncelikleri de değişiyor. 2014 yılında Avrupa Meydanı sonrasındaki yönetim değişikliği öncesinde ihracatının %35’ini Rusya’ya gerçekleştiren ülkeye Rusya’nın ticari ambargosu büyük zarar vermişti. Ancak Avrupa Birliği ve Kanada ile yapılan Serbest Ticaret Antlaşmalarının etkisi ve yeni ihracat pazarlarına yönelimle Ukrayna üzerinde Rusya’nın artık ekonomik bir kaldıracı kalmadı. 2017 yılının ilk altı ayında ülke ihracatı bir önceki yıla göre yüzde 24,2 artarak 20,7 milyar dolara ulaşırken, AB’nin toplam ihracattaki payı %40’a yükseldi, Rusya’ya ihracat ise ülke ihracatınının %9,4’üne geriledi. Ukrayna bu dönemde dünyada ihracatını en çok artıran ülkeler arasında yer aldı.
Avrupa Birliği, bu yıl 11 Haziranda Ukrayna’ya vizeleri kaldırarak siyasi desteğini bir kez daha gösterdi. 1 Hazirandan itibaren ise Türkiye ve Ukrayna arasında kimlik kartıyla seyahat mümkün. Bu uygulamanın yalnızca Gürcistan ve KKTC ile yürürlükte olduğu düşünüldüğünde ülkemiz ile Ukrayna arasındaki siyasi ilişkilerin ulaştığı seviyenin yüksekliği daha iyi anlaşılabilir.
Kuzeyimizde bir ülke Ukrayna yeniden kurulurken yatırım ve ticarette de birçok fırsatlar ortaya çıkıyor. Bir ülke tarihinde ancak 50-100 yıllık dönemlerde yaşanılabilecek bir süreç bu. Sovyetler Birliği yıkılıp, bu coğrafyada kartların yeniden dağıtıldığı 90’lı yıllarda ülkemiz ve iş dünyamız o büyük değişime etki edecek siyasi ve ekonomik güce sahip değildi. Ancak bugün Ukrayna’da bu dönüşüm yaşanırken ülkemiz de iş dünyamız da burada oyun kurucu ülkelerden biri. Üstelik, Rusya, Ukrayna’da ekonomik gücünü kaybederken, Batı firmaları ise yaygın yolsuzluk algısı, hukukun üstünlüğüne ilişkin kaygılar ve jeopolitik riskler nedeniyle yatırımlar konusunda oldukça ihtiyatlı. Halbuki AB ile Gümrük Birliği’ni imzaladığımız ilk yıllarda benzer koşullara Türkiye sahipti. Birkaç yıl içinde yapısal reformların da uygulamaya başlanmasıyla ülkemize hızlı bir yabancı sermaye akışı olmuş, yüksek büyüme rakamlarına ulaşılmıştı. Ukrayna da yıllık %6-7’lik büyüme rakamlarına ulaşılabilcek aynı böyle bir dönemin öncesini bugün yaşıyor.
Dünyada iş yapma ortamı en hızlı iyileşen ülke son 7 yılda Ukrayna oldu
Dünya Bankası kolay iş yapma endeksinde 2010 yılında 157. sıradayken, 2017’de 190 ülke arasında 80. sıraya yükselerek, son yedi yılda dünyada iş ortamını en hızlı geliştiren ülke olan Ukrayna’da yatırımlar ve ticarette peki hangi sektörler ön plana çıkıyor? Yeşil tarife yasasıyla yenilenebilir enerjiye yüksek fiyattan alım garantisi veren ülkede rüzgar, güneş, ve biokütle yatırımları cazip. Dünyada sertifikalı IT uzmanı en çok olan 5 ülkeden biri olan Ukrayna’nın yıllık bilişim ihracatı 2,5 milyar dolar. Bilişim, iki ülke firmaları arasında potansiyelin bugüne kadar çok az bir bölümünün gerçekleştirilebildiği bir alan.
Asgari ücretin 120 dolar olduğu Avrupa Birliği ve Kanada ile Serbest Ticaret Antlaşmalarına sahip, dört AB ülkesiyle sınırı olan Ukrayna’da imalata dönük Türk yatırımlarına gelince. Bu yatırımların önünün açılması için müzakereleri 2007 yılında başlayan, bugün ise imzalanması artık son aşamaya gelen Türkiye Ukrayna Serbest Ticaret Antlaşmasının yürülüğe girmesi şart. Bu antlaşma ikili dış ticarete büyük bir ivme katarken, Türk firmalarının Ukrayna’da özellikle hafif sanayide ihracata dönük yatırımları için katalizör olacaktır.
Önümüzdeki üç yılda 900 kamu işletmesi özelleştirilecek
Ukrayna’da firmalarımız açısından takip edilmesi gereken bir başka alan ise özelleştirme. Ukrayna Devletine ait aralarında film stüdyolarının, at çiftliklerinin, tarımsal işletmelerin, enerji tesislerinin, limanların ve gübre fabrikalarının da bulunduğu toplamda 3.500 işletme var. Bu işletmelerin 900’ü 2020 yılına kadar IMF ile yapılan protokol gereği özelleştirilecek. Bu da son yıllarda dünya gerçekleştirilecek en büyük özelleştirme süreçlerinden biri demek. Özelleştirmede bizim için belki de en ilgi çeken konu ise yapılacak yasal düzenlemeyle ülkenin sahip olduğu 13 Karadeniz limanının özelleştirme kapsamına alınması. İskandinavya ve Baltıklar’ı Karadeniz’e bağlayacak Viking projesi, ambargodan çıkan İran’ın kuzey güney hattında gerçekleştirmek istediği ithalat ve ihracat ile Çin’in yeni İpek yolu projesi düşünüldüğünde zaten potansiyelinin çok altında kullanılan Karadeniz limanlarının önemi önümüzdeki yıllarda daha da artacak. Karadeniz’in güneyinde, Türkiye tarafından yeni limanlar yapılıp, mevcutlara raylı sistemler bağlanırken Türk özel sektörü Ukrayna’nın Karadeniz limanlarının bir bölümünü satın alarak, Karadeniz’de zaten hızlanacak ticaret hacminin daha kısa sürede ve hacimli artmasını sağlayabilir.
Ukrayna’yı dünyada özel kılan belki de en önemli özelliği toprağı. Avrupa’nın ekilebilir toprağının üçte birine sahip, dünyanın en değerli toprağı kabul edilen çernozyomum yani kara toprağın dünya rezervlerinin yine üçte birini sınırları içerisinde bulunduran ülke, ayçiçek, ayçiçek yağı, buğday, arpa ve mısır gibi ürünlerde dünyanın ilk birkaç ihracatçı ülkesi arasında yer alıyor. Nitekim çift haneli ekonomik küçülmenin yaşandığı 2014 ve 2015 yıllarında bile tarım sektöründe yatırımlarda ve ticaret hacminde sürekli büyüme sağlandı. Bugün de ülke ihracatının %40’tan fazlası bu sektörden geliyor. Ülkede, tarım arazilerinin alım satımı Mecliste ilan edilen moratoryumla 2001 yılından beri yasak. Ancak IMF’nin şartlarından biri de olan moratoryumun kaldırılması için çalışma hızlandırıldı. Bu durumda 10 milyon hektarı hazinenin elinde olan 42 milyon hektarlık dünyanın bu en değerli tarım arazilerinin alım satımı mümkün olacak. Bu da 50 milyar dolara yakın yabancı sermayeninin önümüzdeki on yılda yalnızca bu sektörde ülkeye girmesi demek. Türk tarım firmaları bu alandaki gelişmeleri de yakından takip etmeli.
Ukrayna bu fırsatları sunarken, ülkede çok güçlü de bir Türk iş dünyası altyapısı var. 600 Türk sermayeli şirketin bugüne kadar yaptığı yatırımlar 2,5 milyar doları bulurken, Türk ve Ukraynalı Havayolları şirketleri Ukrayna’nın 6 ayrı şehrine haftada 100’ün üzerinde sefer düzleyerek işadamlarımız açısından ülkenin her yerini kolayca ulaşılabilir kılıyorlar. Ülkede, birçok uluslararası şirket ve finans kurumun başında Türk yöneticiler görev yaparken, Türk işadamı dernekleri yalnız başkent Kiev’de değil, Ukrayna’nın bütün büyük şehirlerinde temsilciliklere sahipler. Türk firmalarının yatırımlarını destekleyecek her türlü altyapı ve Türk girişimcilerin başka ülkelerin iş insanlarına karşı karşılaştırmalı üstünlüğü Ukrayna’da bulunuyor. İki ülke siyasi ilişkilerinin resmen başlamasının 25. yılında Ukrayna’da Türk sermayesi en etkin birkaç yabancı ülke sermayesinden biri olarak yeni Ukrayna’nın değişim ve büyüme sürecine önemli katkı yapıyor. Yeni gelecek firmalar, Karadeniz komşumuz Ukrayna ile ekonomik ve siyasi ilişkilerimizin daha da güçlenmesini sağlarken, şüphesiz iki ülke halklarının refahına da önemli etki yapacaktır.
YENİ HABERLER
YORUMLAR
Henüz hiç yorum yapılmamış.