Fin ve Rus kültürü arasında: Karelya ve Karelyalılar
Rusya’nın kuzeyinde ve Finlandiya sınırında yer alan Karelya Cumhuriyeti hem geleneksel hem de modern yaşantısı ile kuzeyde parlayan güzel bir bölgedir. 12. yüzyıldan 13. yüzyıla kadar Karelya toprakları Novgorod Cumhuriyeti’nin bir parçasıydı, Karelyalılar 13.yy’da Hristiyanlığı benimsediler ve sonra Rusya’nın bir parçası oldular. Zengin bir kültürünün olmasının yanında, çeşitli etnik unsurlardı da bünyesinde barındırmaktadır. Bu bölgede: Ruslar, Finler, Karelyalılar ve Vepsler olmak üzere başlıca dört etnik grup yaşamaktadır. Karelyalılar genellikle Karelya Cumhuriyetinde yaşıyor olsa da yaklaşık 10,000 Karelyalı Finlandiya’da yaşamlarını sürdürmektedir.
Karelya’da uzun yıllar boyunca sözlü bir dil kullanıldı. Ancak 19.yy’ın başlarından, 1930 yılına kadar Kiril Harfleri, daha sonra ise ekstra birkaç harf eklenerek Latin Harfleri kullanılmaya başlandı. Karelya dili, günümüzde tehlike altında olan diller arasında yer almaktadır. Bölgede bu dili kullanan kişi sayısı çok az kalmakla birlikte yeni nesil tamamıyla Rusça konuşmaktadır. Dilin kaybolmaması ve unutulmaması için son yıllarda yapılan girişimler oldukça fazladır. 17 Mart 2004 yılında Karelya Cumhuriyeti tarafından çıkarılan kanunlar ile Karelya, Veps ve Fin dilleri, devlet tarafından resmi olarak koruma altına alınmıştır. Başkent Petrozavodks’ta bulunan Petrozavodks Üniversitesi tarafından ücretsiz Karelya dili kursları başlatıldı. Yine üniversite kapsamında eski gelenekler ve adetler çeşitli etkinliklerle yaşatılmaya çalışılmakta. 2016 yılında ise bir ilk olarak Karelya dilinde bir müzik albümü yayınlandı. Yerel halkında bu değerlere karşı destekleyici olması, dilin ve kültürel unsurların devamlılığı için büyük önem arz etmektedir.
Karelyalılar genellikle uzun boylu ve mavi gözlü insanlardır. Kadınları el işçiliği ve dokumacılığında iyi bir beceriye sahiptir. Bölgenin kendine has motiflerini yöresel kıyafetlerine ve evlerinde kullandıkları çeşitli kumaşların üzerine işlemekteler. Ahşap ve geleneksel evleri de kültürel bir miras olarak önemli yer tutmaktadır.
13.yy’da Hristiyanlığı (Ortodoks) kabul etmiş olsalar da halk arasında yaygın olan pagan inançları günümüze kadar yaşamaya devam etmiştir. Elbette bu tür inanışlar şehir merkezlerinden uzakta olan yerlerde yaşanmaktadır. “Olonets” ve “Kinerma” kasabalarında kiliselerin yanı sıra pagan inançlarını yaşamak ve çeşitli doğa unsuruna ibadet etmek için taşlarla çevrelenmiş yerler mevcuttur.
Bölgenin kendine has zengin bir mutfağı vardır. En meşhur yiyecekleri “kalitki” denilen bölgede yetişen meyvelerden yapılan turtadır. Çavdar unu kullanılarak yapılan ve içerisinde patates veya lor peyniri olan çörekleri de meşhurdur. Bölge göl ve akarsularında yakalanan balıklar ile bölgeye has birçok yemekte yapılmaktadır. Ayrıca reçeller de bölgede en çok sevilen yiyecekler arasındadır.
Karelya’nın doğa güzelliği de başlı başına ele alınması gereken bir konudur. Ormanları, gölleri, adaları, akarsuları, ve şelaleleri … Ülke sınırlarının yaklaşık %80’i ormanlarla kaplıdır.
Avrupa’nın en büyük iki gölü burada bulunmaktadır. Birinci sırada Lodago Gölü ve ikinci sırada Onega Gölü yer almaktadır. Karelya genelinde ise küçük göller hariç 60,000 göl bulunmaktadır. Karelya sakinleri kendi aralarında “her beş insana bir göl düşmektedir” söyleminde bulunuyorlar. Kendileri için basit bir söylem olsa da, dışarıdan gelen insanlar için kulağa ilginç gelmektedir.
Ayrıca şehirde yine doğal güzelliği ile ön plana çıkan “Kivaç Şelalesi” büyük ilgi gören turistik yerlerindendir.
Görsel bir ziyafet olarak adlandırılan ve sadece dünyanın Kuzey Kutup bölgesinde görünen “Kuzey Işıkları”, dönem dönem burada da görülmektedir.
Şehrin kuzeyde olması sebebiyle nisan ve mayıs aylarına gelindiğinde, St. Petersburg ile özdeşleşmiş “beyaz geceleri” yaşamakta mümkündür. Dışarından gelen insanlar için çok etkileyici ve heyecan verici olsa da, ülke sakinleri bu dönemden fazlasıyla şikâyetçi. Neredeyse hiç gece olmadığından çalışan insanlar için büyük uyku problemlerine sebep olmaktadır.
Bölge için söylenebilecek tek olumsuzluk ise göl ve akarsu yakınlarında fazlasıyla sivrisinek bulunmaktadır. Yerel halk dahi bu durumdan fazlasıyla şikâyetçidir. Yılın her dönemi ayrı bir güzelliği bürünen Karelya her yıl binlerce doğasever turisti ağırlamaktadır.
İbrahim TORAMAN – RUSEN Uzmanı
Ali TOKMAK – RUSEN Uzmanı
Rusya Araştırmaları Enstitüsü
YENİ HABERLER
YORUMLAR
Henüz hiç yorum yapılmamış.