Fener Rum Patrikhanesinin tarihsel süreci, Ukrayna kilisesine verilen bağımsızlık kararı

13 Ocak 2019, 00:02

Roma İmparatorluğunun ikiye ayrılmasından sonra, Bizans içindeki Hristiyanlar İstanbul Ortodoks Kilisesine Doğu Roma Kilisesi bağlanmış, kilise 5.yy.da Katolik kilisesinden ayrılmış İstanbul’un Fethini müteakip Fatih Sultan Mehmet Patrikhane için bir ferman yayınlamıştır.  Söz konusu fermana göre; Patrikler İstanbul’daki Rum Cemaatinin evlenme, cenaze gibi adetlerini yerine getirmelerine yardımcı olacak ve onları denetleyecekti. Patrik’e Vezir statüsü tanınmış ve kendisine Divan’da yer verilmiştir. Patrik ve maiyeti vergiden muaf tutulmuş, Rum Cemaati ile ilgili konularının görüşüldüğü Meclise Başkanlık yapma yetkisi tanınmış, hukuki ve cezai konularda tam yetkili kılınmıştı. Görüldüğü gibi Fatih Sultan Mehmet tarafından İstanbul Ortodoks Kilisesine tanınan statü Evrensel Ekümenik olmayıp İstanbul’da yaşayan Ortodoks Rum  vatandaşlarının dini ve sosyal işleriyle meşgul olmak şeklindedir.

 

 

Ancak Patrikhane ferman’da tanına yetkilerin zaman zaman dışına taşma ve kendisine tanınan bu yetkileri genişletme temayülü göstermiştir. 1453’den itibaren Lozan’a kadar olan süreçte Fener Rum Patrikhanesinin  yıkıcı ve bölücü faaliyetlerde bulunduğu söylenebilir. Nitekim Osmanlı Devleti içindeki zararlı faaliyetleri nedeniyle 1856’da yayımlanan Islahat Fermanı ile sadece dini konularda düzenleme yapma yetkisi verilerek diğer yetkileri elinden alınmıştır.

 

 

İstanbul’un II.Roma iddiası Bizans İmparatorluğu yönetimine aittir. Bizans yıkılmıştır. Dolayısıyla böyle bir iddianın bugün içinde geçerliliğini olduğunu söylemek yanlış olacaktır. Nitekim Bizans’ın yıkılmasından sonra III.Roma’nın Moskova’da belirdiği düşünceleri Çarlık Rusya’sı Döneminde Rusya’da yer bulmuştur. Lozan’da Atatürk’ün niyeti Fener Rum Patrikhanesinin Yunanistan’a taşınmasıdır, ancak Lord Curzon’un dayatması üzerine İstanbul’da bırakılır. Kilisenin Statüsü 6 Aralık 1923 tarihli İstanbul Valiliği Tezkeresiyle yasal şekline kavuşmuştur. Buna göre Fener Rum Patrikhanesi  Eyüp İlçesi Kaymakamlığı ile İstanbul Valiliğine bağlıdır. Patrik seçimini İstanbul Valisi onaylamaktadır. Patrik ve Sen sonide üyeleri TC vatandaşı olmak zorundadır.  Patrik İstanbul’daki Rum Cemaatinin resmi temsilcisi değildir. Patrikhane dini konular dışında başka işlerle meşgul olmayacaktır. Bir dış Ülkeden Rahip atanması mümkün değildir. Atamalar TC Devleti tarafından yapılmaktadır. Batı Trakya Türkleri de Fener Rum Patrikhanesine ve İstanbul’daki Ortodoks Rumlara sağlanan aynı haklara sahiptir. Eğer kısıtlama olursa mütekabiliyet çerçevesinde Fener Rum Patrikliği  için de aynı kısıtlamalar uygulanır.

 

 

Bilindiği gibi Batı yanlısı Ukrayna ,Poroşenko Hükumetinin talebi üzerine Fener Rum Patrikhanesi 11 Ekim 2016 tarihinde Ukrayna Kilisesinin Rusya Ortodoks kilisesinden ayrılarak bağımsız olmasını onaylamıştır.  Bunu yaklaşan seçimler kapsamında Doğu Ukrayna Bölgesinde yaşayan Ukraynalı vatandaşların oylarını almaya yönelik siyasi bir hamle olarak görmek mümkündür.

 

 

Fener Rum Patrikhanesi tarafından yapılan bu uygulamanın statüsü nedeniyle yetkisiz ve bu nedenle yok hükmünde olduğunu kabul edilebilir.  Kaldı ki Fener Rum Patrikliğinin tüm Ortodoks Kiliseleri üzerinde tasarruf yetkisi yoktur. Rusya, Patrik’i ABD ve Batı’nın çıkarlarına hizmet etmekle suçlamıştır. Fener Rum Patrikhanesinin batı yanlısı olması ve Batı çıkarlarına hizmet etmesi Patriğin İstanbul’da kalma hikayesinin Batılıların desteği ile olması yüzündendir. Fener Rum Patrikhanesini rakip olarak gördüğü Rus Kilisesini zayıflatmak maksadıyla Batı yanlısı tavır takınması iki kilise arasındaki sorunlarda Batı’nın her zaman Fener Rum Patriğini desteklemesi Rusya’yı siyasi arenada sıkıştırma ve yalnızlaştırma politikalarının bir sonucu olarak değerlendirilebilir.

 

 

Buna karşı Rus Kilisesi bazı yaptırım kararları almış bu kapsamda Türkiye’deki Rus vatandaşların Fener Rum Patrikhanesine  bağlı kiliselerde ibadetini yasaklamıştır. Bu durum Türkiye’de Rus vatandaşların ibadetlerini nasıl yapacağı sorununu beraberinde getirmiştir. Rus vatandaşları resmi Türk Makamlarına başvurarak bu sorunun çözülmesi için talepte bulunabilecekleri ve Türk yönetiminin bunu Rusya makamları ile istişare edebileceği değerlendirilmektedir.

 

 

Hayrettin Güler

RUSEN Askeri Güvenlik Danışmanı

 

 

 

YENİ HABERLER

YORUMLAR

Henüz hiç yorum yapılmamış.

YENİ HABERLER