Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan : “PKK-PYD’nin DEAŞ’la mücadelesi koca bir yalandan ibarettir”

8 Ocak 2019, 22:15

 

Cumhurbaşkanı Erdoğan, AK Parti TBMM Grup Toplantısı’nda yaptığı konuşmada, “PKK-PYD’nin DEAŞ’la mücadelesi koca bir yalandan ibarettir. Bu iki örgüt arasındaki kavga, ilke değil, çıkar kavgasıdır. DEAŞ gidip PKK-PYD geldiğinde, masum insanlar açısından, araçların ve binaların üzerindeki paçavralar dışında, değişen hiçbir şey olmamaktadır. Türkiye’nin bu iki örgütü birlikte hedef alması, etnik veya dini bir husumetten değil, tam tersine teröristlere karşı izlediği politikadan kaynaklanmaktadır” dedi.

 

“SURİYE’DEKİ TERÖR ÖRGÜTLERİNE KARŞI GERÇEK ANLAMDA MÜCADELE EDEN TEK ÜLKE TÜRKİYE”

Konuşmasında Suriye meselesine de değinerek kritik bir dönemden geçildiğine dikkat çeken Cumhurbaşkanı Erdoğan, Türkiye’nin en başından beri bu konuda ilkeli bir tutum içinde olduğunu, Suriye’nin toprak bütünlüğü, Suriye halkının kendi geleceğini tayin etme hakkı, yeni anayasa ve özgür seçimler gibi konularda en başından beri aynı kararlı duruşu sergilediğini hatırlattı. “Suriye’deki terör örgütlerine karşı gerçek anlamda mücadele eden ve başarı kazanan tek ülke Türkiye’dir” vurgusunda bulunan Cumhurbaşkanı Erdoğan, Fırat Kalkanı Harekâtında, hakkında onca efsane üretilen DEAŞ’ı, 3 bin teröristi etkisiz hale getirerek darmadağın edenin yine Türkiye olduğunu kaydetti.

Amerika Birleşik Devletleri (ABD) Ulusal Güvenlik Konseyi Danışmanı John Bolton’un İsrail’de yaptığı açıklamalarda Türkiye ile ilgili mesajlarını kabullenmelerinin mümkün olmadığının altını çizen Cumhurbaşkanı Erdoğan, şu açıklamaları yaptı: “Bunlar bu ülkede benim Kürt vatandaşım kimdir, YPG-PYD bunlar kimdir, PKK kimdir, herhâlde bunları tanımıyorlar. Hiçbir zaman PKK terör örgütü, PYD-YPG terör örgütleri benim Kürt vatandaşlarımın, kardeşlerimin temsilcisi olamaz. Yani Amerika eğer bunları Kürt kardeşlerimiz olarak değerlendiriyorsa burada çok ciddi bir yanılgı içerisindeler. Biz bu terör örgütü mensuplarını ister Kürt vatandaşlarımızın içerisinden çıkmış olsun, ister Arapların içerisinden çıkmış olsun, ister Türklerin içerisinden çıkmış olsun, eğer teröristse gereğini yaparız hakkından geliriz. Yani terörist olacak, eee? ‘Bunlar işte Kürt, bunlara dokunmayın’; yok böyle bir şey. Teröre yeni bir tarif mi geliştirdiniz? Böyle bir şey olamaz. Arap aynı şey, Türklerin, Türkmenlerin içinden de bunlar çıkmış olabilir, nereden çıkarsa çıksın eğer teröristse gereğini yaparız ve bu konuyla ilgili olarak John Bolton çok ciddi bir yanlış yapmıştır, kim bu şekilde düşünüyorsa onlar da yanlış içerisindedir. Ve bizim bu noktada asla taviz vermemiz mümkün değil ve Suriye’deki terör koridoru içerisinde yer alanlar bir defa gerekli olan dersi alacaklardır. Bizim YPG’yle, PYD’le, PKK ile DEAŞ’ın arasında en ufak bir fark yoktur.”

“TÜRKİYE HER ZAMAN SÖZÜNÜ TUTAN BİR ÜLKE OLMUŞTUR VE MÜTTEFİKLERİNDEN DE AYNI HASSASİYETİ BEKLEMEKTEDİR”

ABD Başkanı Donald Trump ile yaptıkları telefon görüşmesinde net bir anlaşmaya varmış olmalarına rağmen ABD yönetiminin farklı kademelerinden farklı seslerin gelmeye başladığına işaret eden Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Sayın Trump’ın Suriye konusuna bakış açısı ve buradan çekilme konusundaki kararlılığı bizim referans noktamız olmaya devam ediyor” dedi.

ABD Başkanı Trump’la vardıkları anlaşma gereğince Suriye’de hâlâ faaliyet gösteren DEAŞ unsurlarına yönelik bir askerî harekât için gerekli hazırlıkları büyük ölçüde tamamladıklarını açıklayan Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Aynı şekilde DEAŞ’la birlikte PYD, YPG gibi bu terör örgütlerine yönelik de adımlarımızı atmakta kararlıyız. Çok yakında Suriye topraklarındaki bu terör örgütlerini etkisiz hâle getirmek üzere harekete geçeceğiz. Bu müdahalemize engel olmaya çalışan başka teröristler de olursa elbette onların da hakkından gelmek boynumuzun borcudur” diye konuştu.

Sınırları dibinde Türkiye’ye yönelik hazırlık yapan bir terörist güruhuna izin verilmesini bekleyenlere, şimdiden yanıldıklarını söylemek istediğini kaydeden Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Hassasiyetimizi bildikleri hâlde terör örgütünün arkasında duranlara da diyecek iki çift sözümüz tabi ki vardır. Onu da yüzlerine karşı söylüyoruz, söyleriz. Türkiye her zaman sözünü tutan bir ülke olmuştur ve müttefiklerinden de aynı hassasiyeti beklemektedir” vurgusunda bulundu.

“SURİYE’DE TÜRKİYE’NİN KÜRTLERİ HEDEF ALDIĞI YALANI EN ÇİRKİN İFTİRADIR”

Cumhurbaşkanı Erdoğan, sözlerini şöyle sürdürdü: “Suriye meselesinde Türkiye’nin inisiyatifi arttıkça yeni yalanlar ve çarpıtmalar tedavüle sürülmeye başlandı. Türkiye’nin Suriye’deki Kürtleri katledeceği iftirasını ortaya atanlar, aslında meselenin gerisindeki gerçeği çok iyi biliyorlar. Bu söylemin amacı Suriye’deki duruma yakından vakıf olmayanların kararlarını ve uluslararası kamuoyunu etkilemektir. Biz canlarını ve geleceklerini kurtarmak için Suriye’den ülkemize gelen hiçbir kişiye ne dinini ne kökenini ne meşrebini ne de başka herhangi bir vasfını sormadık, sormayız. Şu anda Kobani’den ülkemize gelen 200 bin Kürt kardeşimizi bu ülkede kim barındırıyor? Batı mı barındırıyor, bir başkası mı barındırıyor? Onlar şu anda bizim güvenlik şemsiyemizin altında ülkemizde yaşıyorlar. Bunu görmeyeceksin, geleceksin ‘Kürtleri öldürmeyin’ diyeceksin. Hangi Kürt öldürüldü teröristten başka. Teröristleri öldürmek için ne gerekiyorsa yaparız; Cudi’ye de gireriz, Gabar’a da gireriz, Tendürek’e de gireriz ve gereğini yaparız. Geçmişte de aynısını yaptık, bundan sonra da yapacağız. Ne dedim? İnlerine gireriz ve giriyoruz.”

Türkiye’nin; Saddam Hüseyin Irak’ın kuzeyine saldırdığında canlarını kurtarmak için Türkiye’ye yönelen yarım milyon insana hiç tereddüt etmeden sınırlarını açtığını, Esed’in Suriye’de insanlara baskı yaptığında kökenlerine ve meşreplerine bakmadan hepsinin hakkını-hukukunu savunduğunu hatırlatan Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Her kim ki mazlumu Türk diyerek, Türkmen diyerek, Kürt diyerek, Arap diyerek, Ezidi diyerek yaftalıyorsa, bilin ki o zalimin ortağıdır” ifadelerini kullandı.

“Türkiye sadece yaşatmaya gider, huzur vermeye gider, güven sağlamaya gider, kalpleri fethetmeye gider. Tek istisnamız; terör örgütleridir, teröristlerdir” diyen Cumhurbaşkanı Erdoğan, Arapların ve Türklerin içinden teröristlerin çıktığı gibi Kürtlerin içinden de çıktığını; ancak kendilerinin teröristin kimliğine değil, gerçekleştirdiği eyleme, döktüğü kana, yaptığı zulme bakarak teröristleri masum halktan ayırt ettiklerini belirtti. Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Biz Türkiye nüfusunu etnik kökenlerine göre asla ayırmadığımız gibi komşularımıza da kesinlikle aynı gözle bakmadık, bakmayız. Bunun için Suriye’de Türkiye’nin Kürtleri hedef aldığı yalanı; en alçak, en onursuz, en çirkin, en bayağı iftiradır” şeklinde konuştu.

“BÖLÜCÜ TERÖR ÖRGÜTÜ SURİYE’DE NEREYE HÂKİM OLMUŞSA ORADA İNSANLARA ZULMETMİŞTİR”

DEAŞ terör örgütü Kobani şehrine saldırdığında buradan kaçan 100 binin üzerindeki kişiye, sızmaya çalışan teröristlerin de bulunması ihtimaline rağmen, Türkiye’nin sınırlarını ve yüreğini açmakta tereddüt etmediğini hatırlatan Cumhurbaşkanı Erdoğan, PKK-PYD bu şehri ele geçirdiğinde gelenlerin bir kısmının geri dönmediğine dikkat çekti. Kalan mültecilerin, bir terör örgütü gidip yerine bir başka terör örgütü geldiğinde canlarının, mallarının ve namuslarının güven altında olmayacağını bildiği için dönmediğini ifade eden Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Nitekim öyle de oldu, bölücü terör örgütü Suriye’de nereye hâkim olmuşsa orada insanlara zulmetmiştir, mallarını ellerinden almıştır, çocuklarına musallat olmuştur, baskıyla, tehditle, şantajla insanları huzursuz etmiştir” diye ekledi.

Cumhurbaşkanı Erdoğan, konuşmasına şöyle devam etti: “PKK-PYD’nin DEAŞ’la mücadelesi de koca bir yalandan ibarettir. Kardeşlerim, bu iki örgüt arasındaki kavga, ilke değil çıkar kavgasıdır. DEAŞ gidip, PKK-PYD geldiğinde masum insanlar açısından araçların ve binaların üzerindeki paçavralar dışında değişen hiçbir şey olmamaktadır. Türkiye’nin bu iki örgütü birlikte hedef alması etnik veya dini bir husumetten değil, tam tersine teröristlere karşı izlediği politikadan kaynaklamaktadır. Amerikalı ve Avrupalı dostlarımıza da aynısını tavsiye ediyoruz, Suriye halkını ne rejimin katliamları ne de terör örgütlerinin zulmü altında bırakmak bize yakışmaz. İşte Fransa’da Sarı Yelekliler içlerinde PKK var, acaba bunu hiç inceldiler mi, araştırdılar mı? Bak biz buradan biliyoruz, içinde PKK’lılar var, bu gerçeği görmeleri lazım. Ve yarın diğer ülkelerde de aynısı olacak. Bu PKK denilen terör örgütü onlardan besleniyor, onlardan gücünü alıyor, bumerang gibi. Bize akıl verenler, önce kendi şöyle durumlarını bir test etsinler.”

Hiç kimsenin, bu sürecin insani yükünü tek başına omuzlayan Türkiye’den, güncel çıkarları için, Türkiye’nin beka meselesinden vazgeçmesini beklememesi gerektiğinin altını çizen Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Biz, istiklali ve istikbali için 15 Temmuz’da topyekûn ölümü göze almış bir millet olarak, Suriye’de de, diğer bölgelerde de yapmamız gereken neyse onu hayata geçirmekten geri durmayacağız. Aynı bedeli göze alan varsa buyursun çıksın karşımıza” dedi.

Cumhurbaşkanı Erdoğan konuşmasını, geçtiğimiz günlerde bir öğrencisi tarafından öldürülerek şehit olan Çankaya Üniversitesi Hukuk Fakültesi Araştırma Görevlisi Ceren Damar’a ve onun şahsında vefat etmiş tüm öğretmenlere Allah’tan rahmet dileğinde bulunarak tamamladı.

“BU ZİYARETTEN SONRA HER AN TRUMP İLE İRTİBATA GEÇMEK GEREKEBİLİR”

Toplantıdan çıkışında basın mensuplarının sorularını cevaplayan Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Bolton gelmeden önce bazı mesajlar verdi. Bu da Türkiye’nin doğal olarak tepkisini çekti. Onunla bir görüşme öngörülüyor muydu, mesajları üzerine mi iptal oldu?” şeklindeki soruya şu cevabı verdi: “Bolton’un zaten muhatabı İbrahim Kalın Bey. Dolayısıyla İbrahim Kalın Bey kendisiyle görüşme yapacaktı. Biz eğer gerekli görürsek böyle bir talebe biz de evet diyebilirdik. Ama İbrahim Kalın Bey, ondan sonra Genelkurmay Başkanımız, onlar görüşmeleri zaten yaptılar. Bizim tabii şu anda yoğun mesaimiz var. Böyle bir şeye şu anda gerek yok.”

Rusya’ya yapılması planlanan ziyarete ilişkin soru üzerine, tarihin henüz kesinleşmediğini, karşı taraftan tarih beklendiğini kaydeden Cumhurbaşkanı Erdoğan, grup toplantısındaki konuşması hatırlatılarak, “(Operasyon hazırlığımız tamamlandı) dediniz. Var mı yakın zamanda operasyon?” sorusuna cevaben, “Bizim biliyorsunuz, bir zamanlar ‘Ayşe tatile çıkmıştı’, biz de bir gece ansızın gelebiliriz. Şu ana kadar hep öyle gitti” dedi.

ABD Başkanı Donald Trump ile yeni bir telefon görüşmesinin öngörülüp öngörülmediği yönündeki soruyu ise Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Her an olabilir diyorum. Şimdi bu ziyaretten sonra her an bir irtibata geçmek gerekebilir” sözleriyle cevapladı.

YENİ HABERLER

YORUMLAR

Henüz hiç yorum yapılmamış.

YENİ HABERLER