Koronavirüs, Rusya ve Türkiye’yi gıda güvenliğinde nasıl etkileyebilir?

30 Nisan 2020, 21:22

Birleşmiş Milletler Dünya Gıda Programı (WFP) Direktörü David Beasley, dünyanın yeni tip koronavirüs (Kovid-19) salgınıyla mücadelesi sırasında ‘kıtlık salgınının eşiğine’ gelebileceği konusunda uyarıda bulundu. Koronavirüs salgının 2020 sonuna kadar 130 milyon kişinin daha açlık seviyesinin eşiğine getirebilir. Şu an dünyada açlık sınırında yaşayan 821 milyon insana 130 milyon kişinin daha eklenebilir. 2020 yılı İkinci Dünya Savaşı’ndan bu yana yaşanan en kötü insani krize tanıklık edebilir.

Covid-19, dünyayı sadece küresel bir sağlık kriziyle değil, aynı zamanda küresel bir insani felaketle de karşı karşıya getiriyor. Bu dönemde sınırlar kapatıldı, mal tedariki engellendi, hasat için yeterli iş gücü yok. Bu pandemi gelişmekte olan ülkelerin büyük şehirlerinde gıda fiyat artışlarına neden olacak. Bu eğilim, patlak veren ekonomik kriz nedeniyle artan işsizlikle daha da güçlenecektir. Buna ek olarak dünyanın birçok bölgesinde, kısa raf ömrüne sahip olan meyve ve sebzelerin derhal hasat edilmesi gerekiyor ve işçi sorunu bu ürünlerin de hem hasadını hem de satışını engelledi.

Peki, bu krizde Türkiye ve Rusya nasıl etkilenebilir?

Rusya ve Türkiye’nin son yıllarda gıda tedariki ve gıda güvenliği açısından birbirine bağlılıkları arttı. Rusya, jeopolitik gerginliklere ve karşılıklı yaptırımlara rağmen dünyada en büyük gıda ve tarım ürünleri ihracatçılarından biri olma özelliğini sürdürüyor. Rusya bugün 140 ülkeye gıda ve tarım ürünleri ihraç ederken, AB ve Afrika ülkeleri ile Çin Rusya’nın bu ihracat kaleminde aslan payını oluşturuyor. Rusya’nın ihraç ettiği gıda ürünlerinin başında tahıl, bitkisel yağ, tavuk eti, balık eti ve deniz ürünleri geliyor. Rusya’dan en fazla buğday ve arpa ithal eden ülkeler Mısır, Türkiye, Suudi Arabistan, İran, Azerbaycan, Yemen, Libya, Nijerya, Güney Afrika Cumhuriyeti ve Güney Kore. Rusya yılda yaklaşık 30 milyon ton tahıl ihraç ediyor.

Rusya’nın Türkiye’ye gıda ürünleri ihracatında tahıl yüzde 56,1 ile ilk sıradadır. Rusya’nın sebze ihraç ettiği ülkelerin başında ise Türkiye, Hindistan ve Litvanya geliyor. Türkiye, Rusya’nın bitkisel yağ ihracatında da, Mısır, Kazakistan ve Cezayir ile birlikte önemli pay sahibidir.

Koronavirüs pandemisi, 2020 başlarında Rusya’nın Çin’den sebze, meyve ve deniz ürünlerinin ithalatında düşüş yaşanmasına neden oldu. Rusya, ithalat hacminde oluşan açığı Türkiye ve Fas’tan kapatmaya çalıştıysa da bu gerçekleşmedi.

Rusya’nın gıda tedariki Çin, Türkiye ve İsrail’e bağımlıdır. Rusya, Çin’den 2019’un 11 ayında 370 milyon dolar değerinde toplam 453 bin ton sebze ithal ederken, İsrail, 135 milyon dolar değerindeki 139 bin tonla bu alanda ikinci sırada, Türkiye ise 148 milyon dolar değerinde 136 bin tonluk ürünle üçüncü sırada yer aldı.

 

Türkiye, gıda ürünlerini işleyerek başka ülkelere satıyor. Türkiye’nin 2019’un 10 ayında yaptığı buğday ithalatı 7,5 milyon tonu aşmıştır. Türkiye, 2019 sonunda 1,5 milyon ton buğdayı gümrüksüz ithal ederek aslında pandemiye hazırlıklı yakalandı denebilir. Türkiye, gıda ürünlerini işleyerek 20.6 milyar dolar ihracat yapıyor. Türkiye, buğday unu ihracatından dünyada birinci sırada, makarna ihracatında ise dünyada ikinci sıradadır. TÜİK verilerine göre Türkiye’nin ortalama buğday üretimi 20,5 milyon ton olup, tüketimi ise 18,2 milyon tondur. Bunun dışında yaklaşık 7,5 milyon ton buğday da dışarıdan satın alınıyor. Türkiye bu haliyle 10 milyon ton buğdayı işleyip dışarıya satıyor.

Türkiye son 19 yılda 59 milyon ton buğday ithalatına karşılık 73 milyon ton un, makarna, bulgur, irmik ve bisküvi gibi buğdaydan elde edilen ürünü 165 ülkeye ihraç etti. Hey yıl alım ve satım arasında 12 milyar dolar kar elde ediyor.

Türkiye, kendi buğdayını ise Bosna Hersek, Hollanda, İtalya, Belçika’ya da satıyor. Dünya buğday ticaretini en önemli oyuncuları olan AB ülkeleri ile ABD, Rusya, Kanada ve Avustralya gibi ülkeler, pandemiye bağlı olarak dışarıya ürün satışında sıkıntı yaşayacaklardır.

Rusya, Ukrayna ve Kazakistan dünya buğday üretiminde toplam payları %20 civarındadır ve Türkiye’nin en çok buğday aldığı ülkelerdir. Türkiye; Kazakistan, Rusya ve Ukrayna’dan buğday alıp, Ortadoğu, Afrika ve Asya-Pasifik ülkelerine un, makarna ve irmik satarak küresel gıda piyasasında denge sağlıyor. Fakat bu üç ülkeden buğday temini gerçekleşmezse bu pandemiden en çok etkilenen ülkeler Ortadoğu ve Afrika ülkeleri olacaktır.

Ukrауnа Еkоnоmі, Тісаrеt vе Таrım Ваkаn Yаrdımсıѕı Таrаѕ Vуѕоtѕkу, buğdау іhrасаtını уаѕаklаmауа hаzır оlduklarını duyurdu. Ukrауnа, 2019/20 уılındа şu аnа kаdаr 18 mіlуоn tоn buğdау іhrаç еttі vе ѕеzоnun gеrі kаlаnı іçіn 30 Наzіrаn’а kаdаr dеvаm еdеn 2 mіlуоn tоn dаhа іhrасаt уарacak. Ukrауnа 2020/21 buğdау іhrасаtının, kötü hаvа nеdеnіуlе еkіmіn аzаltılmаѕının аrdındаn 2019/20 уılındа 20 mіlуоn сіvаrındаn 12-15 mіlуоn tоnа kеѕkіn bіr şеkіldе düşеbіlесеğіnі duyurdu. Ukrayna’nın 2020 tahıl üretim hedefi 65-67 mіlуоn tоn, аnсаk hаvа kötülеşіrѕе 60 mіlуоn tоnа düşеbіlіr.

Rusya’nın 2020 buğday üretimi hedefi ise 77,2 milyon tondur. Rusya, 16 Nisan’a kadar geçen sezon aynı döneme göre % 13 daha az olmak üzere 33.2 milyon ton tahıl ihraç etti. Rusya’da var olan bu üretim fazlalığı eğer uluslararası ticaret ağı açılmazsa diğer ülkelere gönderilemeyeceği için buğdayda fiyat azalmasına da neden olabilir. Bu durumda en büyük alıcı Türkiye ile bu ürünlerin değerlendirilmesi sağlanabilir. Bunu planlamaya şimdiden başlamak gerekiyor.

Коrоnаvіrüѕün nеdеn оlduğu tеdаrіk zіnсіrіndеkі аkѕаklıklаr, Rоmаnуа’уı Аvruра Віrlіğі dışındаkі уеrlеrе hububаt іhrасаtını уаѕаklаmаsına neden oldu. Ruѕуа, kоrоnаvіrüѕ ѕаlgını ѕırаѕındа іç раzаrа аrz ѕаğlаmаk іçіn tаhıl іhrасаtını Nіѕаn’dаn Наzіrаn’а kаdаr 7 mіlуоn tоnlа ѕınırlаmауı kаbul еttі. Каzаkіѕtаn, Nіѕаn ауındа іhrасаtı 200.000 tоn buğdау vе 70.000 tоn un іlе ѕınırlаmауа kаrаr vеrdі. Rusya Tarım Bakanlığı buğday, çavdar, meslin (buğday ve çavdar karışımı), arpa ve mısır ihracatını 1 Temmuz’a kadar durdurduğunu açıkladı.

Petrol krizinden sonra buğday krizi yaşanırsa Ortadoğu ülkeleri için önemli bir darboğaz oluşacaktır. Uzun süreli bir salgın gıda tedarik zincirlerinin deformasyonuna yol açabilir, bu da çiftçileri, işlemcileri, nakliye hizmetlerini, perakendecileri ve diğer kuruluşları olumsuz yönde etkileyecektir.

Uluslararası nakliye sektörü nedeniyle liman ve lojistik engeller, gıda teslimatını yavaşlattı. Başka bir deyişle, Rusya ve Türkiye dâhil olmak üzere gıda ihracatçıları olumsuz etkileniyor. Çünkü çiftçiler ürünlerini yabancı müşterilere satamıyorlar.

Çin ve Türkiye kendi pirinç ve buğday üretimine sahip olduğundan ciddi krizden korunabilir. Birçok devlet, gıda ve emtia korumacılığına yönelik iç politikalarını gözden geçirip virüsün neden olduğu bir salgın tekrarlandığında, mümkün olduğunca korunmayı planlıyor.

Rusya’da Kuban veya Ukrayna’da yetiştirilen buğday, iyi ve daha ucuzdur. Bununla birlikte, dünya tahıl fiyatı artan talep nedeniyle yeterince yükselecek, Rusya’nın güneyine kıyasla elverişsiz olan bölgelerde bile tahıl üretimi kar getirecek ve tarımsal sanayi kompleksini ayağa kaldırabilir. Rusya’nın tahıl üretimine vereceği destek onu petrol ve doğalgaza bağımlılıktan kurtarması için iyi bir fırsattır.

COVID-19 döneminde özellikle tarımda, küresel işgücü dağılımının yeniden dağıtılması başlayacaktır. Türkiye bu konuda ileri bir seviyededir. Rusya ile bu konuda yapılacak işbirliği iki ülkeye de kazanç getirebilir.

Rus buğdayına yönelik ihracat fiyatları, Karadeniz bölgesinden gelen azalan arz korkusu ve Rusya’daki ihracat kotası nedeniyle ülke içinde gıda fiyatlarının artmasına neden olacaktır. Rusya, uyguladığı kota nedeniyle kendi silahıyla kendisini vuran ülke olacak ve aşırı gıda fiyat artışıyla karşılaşacaktır.

Koronavirüs pandemisi ile dünyada yoksul ülkeler hem virüsten hem de açlıktan ölüme terk edilme riskiyle karşı karşıya kalabilir.

Rusya ve Türkiye gibi ülkeler, tarımsal üretim işbirliğinde birbirini tamamlayan ülkeler olarak yeni projeler üzerinde çalışmalıdır. Rusya, Türkiye’ye uyguladığı tarım ürünleri kotası ile Türk üreticilerin yeni pazarlar bulmasına imkân verdi. Bu da Rus tüketicinin pandemide daha pahalıya ürün almasına neden olacaktır.

 

Prof. Dr. Salih Yılmaz

Rusya Araştırmaları Enstitüsü Başkanı \ AYBÜ Öğretim Üyesi

YENİ HABERLER

YORUMLAR

Henüz hiç yorum yapılmamış.

YENİ HABERLER