ABD, Rusya ve Türkiye NATO’yu Yok Etmeye Mi Çalışıyor?
Türkiye’nin Moskova ve Washington ile yaptığı ‘Truva Atı’ oyunu Berlin ve Paris’i kızdırıyor. Artık Ankara’nın onları jeopolitik ortak olarak görmediklerinin farkındalar. Amerika ile iletişim halinde olan Türkiye, aynı zamanda askeri potansiyelini korumak için bağımsız bir politika izleyerek Rusya ile de iletişim halinde kalmayı tercih ediyor.
Alman Federal Meclisi Üyesi Aleksander Neu, ABD ve Türkiye’yi “NATO’nun mezar kazıcıları” olarak nitelendiren ilginç bir açıklama yaptı. Meclis üyesine göre, daha önce de Macron’un söylediği gibi “NATO’nun beyin ölümü” gerçekleşmek üzereydi. İttifak devletlerin NATO’nun yanı sıra artık kendi çıkarları hakkında konuşmaya başladıklarını söyledi. Öte yandan “NATO’yu artık kendi çıkarlarımıza göre araçsallaştırma girişimleri görüyoruz.” dedi.
Yıllarca Batı’daki ittifak krizi hakkında sürekli yazılıp çiziliyor. 1966 yılında Charles de Gaulle döneminde Fransa’nın ittifakın askeri yapısından çekilmesi ve NATO karargahının Paris’ten Brüksel’e devredilmesi kabul edildi. Ancak her seferinde çıkan karmaşalara rağmen ittifak üyeleri kendi aralarında kabul edilebilir çözümler buluyordu. Bu bağlamda birçoğu, ABD Başkanı Donald Trump’ın sert eleştirilerine maruz kalınca, NATO üyelerini savunma harcamalarını artırmaya çağırıyor ve hatta Washington’un NATO’dan çekilebileceğiyle tehdit ediyor.
Hatırlayın, daha önce Macron ‘Economist’ dergisine verdiği röportajda ittifakın mevcut vaziyetini “beyin ölümü” olarak nitelendirmişti. ABD’nin Suriye’den çekilme kararını ve Türkiye’nin kuzey Suriye’deki savaş operasyonunun başlangıcını, Kuzey Atlantik İttifakı’nın diğer katılımcılarıyla istişare etmeden önemli stratejik kararların alınmasında koordinasyon eksikliği olduğunu söyledi. Macron’a göre bunlar Avrupa’nın bazı planlarını suya düşürdü. Fakat doğru olmak gerekirse, 2019 yılının yazında Amerika, Avrupa’dan Suriye sınırında Türkiye ile birlikte güvenli bölge kurmak için asker istediğinde reddedilmişti. Fakat şimdi Fransızlar, İngilizlerin yanı sıra Suriye’nin kuzeydoğusundan özel kuvvetlerini çıkarmak zorunda kaldılar. Daha önce ABD, INF’den çekildiğini açıklamıştı ve ayrıca NATO ile bir anlaşma yapmadan tek taraflı olarak İran’la bir anlaşma yapmayı reddetmişti.
Ayrıca geçen gün Fransız hükümeti, Avrupa Birliği Antlaşması’nın karşılıklı askeri yardım ile ilgili maddesinin güçlendirilmesi gerektiğini savundu. Alman gazetesi Welt am Sonntag gazetesine göre, ‘Paris, AB’yi NATO’dan daha bağımsız bir hale getirmek istiyor.’ Elbette sadece bu değil. Fransa, Avrupalı ortaklarını ABD ve Türkiye’nin kolektif bir güvenlik sistemi kurma çabalarını engelleyebileceği konusunda çağrıda bulundu. Batı medyası, çoğunlukla Ankara ve Washington arasında ‘boşanmanın başlangıcı’ olarak algılanan Rus S-400’ün Türkler tarafından alınması nedeniyle Türkiye ve ABD arasındaki derinleşen ilişkiler hakkında yayınlarla dolup taşıyor. Şimdi ise S-400’ün ABD, Türkiye ve Rusya’nın katıldığı NATO karşıtı entrikaların bir parçası olduğu ortaya çıktı. Bu, Moskova’nın yanı sıra Washington’la da iyi geçinmeyi planlayan Ankara’nın politikasını göstermiş oluyor. Bunun sebebi ise bize göre açıktır. Daha önce Türkiye’nin NATO’ya üye olmasının iki temel nedeni vardı:Türkiye’nin Batı’ya üyeliği (yani demokrasi ilkelerine bağlılığı), bir diğer neden ise ortak tehdit unsuru, yani Rusya. Fakat artık bu temel bozulmaya başladı. Ankara artık Avrupa hayallerinden vazgeçti ve Moskova onun yeni müttefiki oldu. Bu ittifak İran’ın da katılımıyla artık bir ‘güç konseri’ne dönüşecek. Entrika şimdilik Washington ile Ankara arasındaki gerginliğin artıp artmayacağı veya Rusya tarafından durumların yavaş yavaş hafifletileceği şeklinde devam edecek. Aynı zamanda hiçkimse Türkiye’nin Batı yanlısı stratejisini ve NATO’yu terk etmesini istemiyor.
Böyle bir ‘Truva Atı’ oyunu Berlin ve Paris’i rahatsız ediyor. Çünkü Ankara’nın onları artık jeopolitik ortak olarak görmediklerinin farkındalar. NATO’ya göre ittifakın tüm üyeleri birbirini desteklemelidir Fakat onlar, müttefiklerin herhangi bir çatışma durumunda Ankara’nın onlara destek olacaklarına artık güvenmiyorlar. Nihayetinde Washington, Türkiye ve Suriye Kürtleri arasında bir uzlaşmaya varmış olacak ve Türkiye kendisi de birçok şeye göz yumacak. Le Monde “NATO’nun son kullanma tarihinin geçtiğini ve şimdilik yenisinin bulunmadığını” yazıyor. ABD ise Avrupa’nın savunmaya geçişine izin vermeden kendi oyununa liderlik ediyor. Bu durum dün ortaya çıkmadı. Fakat ilerleyen zamanlarda ABD ve Türkiye’nin Avrupa yönündeki taktik çıkarları çeşitli nedenlerle çakışabilir.
Amerikan gazetesi The Wall Street Gazetesi’ne göre “NATO, Erdoğan’ı da Trump’ı da yok etmeyecek. Sadece kendini yok edecek.” Fakat ne olursa olsun meclis üyesi Aleksander Neu’nun açıklamaları kafalarda soru işareti bıraktı ve bu açıklamalar tesadüf değildi.
REGNUM yazarı Stanislav TARASOV
Çeviri: RUSEN Uzmanı Esra GÜVENİR
YENİ HABERLER
YORUMLAR
Yazıya 1 yorum yapılmış.
Son zamanlarda maalesef NATO ülkeleri FETO CIA VE PKK lılara destek vermeye başladı dost dediklerimiz Terör örgütlerini beslersen düşmanlık yapmış oluyor. RUSYA İle güzel ilişkilerimiz var onlarda PKK ya kucak açıyor @dostlumuza yakışmıyor Terör örgütlerini besleyen bizim dostumuz olamaz.