Türkiye’nin Erdoğan’a ihtiyacı var
Uçak krizi, son 200 yıl içinde Rusya ile Türkiye arasında en iyi ilişkilerin en uzun dönemine (25 yıldan uzun) son vermiştir. 15. yüzyıldan başlayarak Rusya’nın tarih felsefesinde Osmanlı Devleti, Hıristiyanlığın düşmanı olarak algılanır ve tehlike olarak görülürdü. 18-19. yüzyıllarda 20 yılda bir Rusya ile Türkiye arasında savaşlar çıkardı. Demek ki, Rusların her kuşağının Türkiye ile savaşı vardı. Rus-Türk savaşı, Rusya kültüründe bile özel yer almıştır. 20. yüzyılda Rusya ve Osmanlı imparatorlukları yerine Sovyet Sosyalist Cumhuriyetler Birliği ve Türkiye Cumhuriyeti gelince, iki taraflı ilişkiler bir dönem çok iyi oldu ama 1952’de Türkiye NATO’nun üyesi olunca, Rusların algılama sisteminde yine geleneksel ve alışılmış düşman yerini almıştır. Son 25 yıl Rusya için, Türkiye’nin keşif dönemi oldu. Birkaç milyon kişi şahsen Türkiye’yi ziyaret etti, binlerce Türk, Rusya’da çalıştı. İki halk arasında gerçek dostluk ve karşılıklı anlayış oluşmaya başladı. Maalesef uçak krizi bu süreç için çok olumsuz rol oynadı. Birkaç ay içinde Rusya medyasında Türkiye ile ilgili çok sert yorumlar yapıldı. Hem Rusya’da hem Türkiye’de bazı çevreler iki ülkenin dostluğundan hiç memnun değildi ve mümkün olduğunca bu problemi tahrik etmeye çalıştılar. İki ülkenin liderleri krizden çıkmak için gerekli adımları attı. Birbirimize ihtiyacımız olduğu, geçen sekiz aylık sürede açık bir şekilde görüldü. Rusya ve Türkiye toplumları arasında ilişkilerin gelişmesi günümüzde çok önemli. İki taraflı gerçek güven yalnızca insani ve kültürel ilişkiler gelişince oluyor.
Rusya hiçbir zaman darbeleri ve ‘renkli devrimleri’ olumlu görmez. Özellikle Ortadoğu’da mevcut durumda bunun gibi olaylar son derece tehlikelidir. Tabii ki Rusya Devlet Başkanı tarafından meşru yönetime verilen desteğin doğal olduğunu düşünüyorum.
Suriye sorunu Rusya ile Türkiye ilişkileri için en zor noktadır. Aynı zamanda en önemli konularda ortak pozisyonlarımız var. Suriye’de bağımsız ve demokratik devlet görmek istiyoruz. Suriye’nin toprak bütünlüğü hakkında da anlaşmazlıklarımız yok. Bu çok geniş ama sert çerçeve içinde Suriye’de barışı sağlamamız gerekir. Bu gayet zor bir iş, ama bunu anlıyoruz ve beraber çalışıyoruz. Türkiye-Rusya arasında kurulacak olan ortak yatırım fonunun iki ülkeye katkısı ne olur? Umarım, bu vakıf enerji dışındaki alanlara yatırım yapar. Bunlar yüksek teknoloji içeren, bilime katkısı olan projeler olmalıdır. Bu durumda iki ülke şüphesiz kazanır.
Türk Akımı projesi, Güney Akım projesinin hayata geçmemesi ile başladı. Güney Akımı ile Rusya, doğal gazı Güney Avrupa’ya direkt yol olarak projelendirmişti fakat AB tarafından Bulgaristan hükumetine verilen sözler ve sonrasında yapılan baskılardan dolayı bu proje iptal edildi. 2009 yılının kışında Avrupa’ya gaz teslimatında büyük problemler çıktı. Ukrayna Rusya’dan alınan gazı ödemiyordu bu yüzden de onlara gazın teslimi durduruldu. Bunun sonucunda kışın Güney Avrupa iki hafta gazsız kaldı. Rusya, Ukrayna transitinden vazgeçilmesi ile ilgili stratejik karar aldı. Güney Akım’ı o zaman projelenmeye başladı. Güney Akımı, Rusya doğalgazının Güney Avrupa’ya direkt gitmesi olarak projelendirildi. Kara ve denizden geçen hatlarla Bulgaristan, Yunanistan, İtalya’yı geçecek, Sırbistan ve Macaristan’dan Avusturya’ya gelecekti. Fakat politik sebeplerden dolayı Avrupa Birliği, Bulgaristan hükumetine baskı yaparak projeyi durdurdu. Bu baskı, Rusya, Ukrayna transitini kullanmak zorunda kalsın diye yapıldı. Rusya geri adım atmadı ve sonuçta Güney Akımı projesini iptal ederek Türkiye ile beraber Türk Akımı projesine başladı.
Avrasyacı olduğumdan dolayı bundan mutlu olurum. Avrasya’da her tür integrasyon projeleri olumludur. Fakat günümüzdeki Avrasya Birliği, AB kalıbına göre organize edildi. Bunun ana fikri içinde ekonomik işbirliğinden başka hiçbir şey yok. Ekonomik işbirliği önemli ama bunun altında daha derin tabakaya dayanan temel yoksa başarılı olamaz. Avrasya Birliği yalnızca ekonomik bir organizasyondur, bunun altında Avrasyacılık projesi bile bulunmamaktadır. Türkiye’nin ekonomisi AB ile çok başarılı işbirliği yapıyor. Avrupa ile ticari birlik Avrasya Birliği’ne katılmasını teknik olarak imkânsız kılıyor. Bu durumda Türkiye, Avrasya Birliği’ni tercih ederse bu, Avrasya Birliği’nin büyük bir başarısı olacak. Bunun önümüzdeki yıllarda olacağına inanmıyorum. Türkiye’nin Şanghay Beşlisi’ne girmesi düşünülebilir mi? Şanghay İşbirliği Örgütü artık beşlik değil, sekiz üye, dört gözlemci ve iki aday ülkeyi içeriyor. Bu örgüt daha çok Avrasya güvenliği alanında çalışıyor. Bence Türkiye’nin Şanghay İşbirliği Örgütü’ne girmesi faydalı olabilir, bu en azından çok ilginç diyalog platformudur.
2015’e kadar Türkiye ve Mısır fiyat ve kalite oranı açısından Rusya vatandaşları için en uygun turizm ülkeleriydi. Bundan dolayı özellikle Rusya’nın orta sınıfı Türkiye’yi tercih ediyordu. Daha zengin kısım Avrupa, Dominik veya Bali gibi yerlere gidiyordu. 2015’te önce Mısır, sonra Türkiye turistlerin çoğu için tercih edilmez oldu. Bunun nedeni Vietnam, Yunanistan, Tayland gibi ülkeler, Türkiye ve Mısır’a gidemeyen turist akımlarını yakalamak amacıyla Rusya için özel programlar sundular. Çok sayıda Rus şimdilik Kırım plajlarına gidiyor. Son yıllarda Rusya’da iç turizm de gelişmeye başladı. Ruble devalüasyonundan dolayı çok sayıda insan yurtdışına tatile gidemiyor. Dolayısıyla Rus turistlerin Türkiye’ye dönmesi çok basit olamaz.
Rusya’da bazı liberal gazeteciler Türkiye’de “Padişahlık dönüyor” gibi şeyler yazıyorlar. Ama bence ne Rusya’da ne de herhangi başka bir ülkede yapılan yorumlar ve değerlendirmeler hiç önemli değil. Bu, Türkiye halkının işi. Benim şahsi düşüncem, günümüzdeki durumda, Türkiye’nin sınırlarında savaşlar ve devrimler olurken, Türkiye’nin içinde terör ve darbe girişimi olurken, ülkenin başında kuvvetli liderin bulunması şarttır ve bu liderin gerekli yetkileri olmalıdır. Rusya’nın, Türkiye’ye yönelik ekonomik kısıtlamalarını halen kaldırmamasının nedeni nedir? Kaldırılmayan ekonomik kısıtlamalar daha çok zirai ürünlere ait. Bunun yaşanan uçak kriziyle alakası yok. Rusya’da gıda malzemelerinin üretimi programı devam ediyor. Bunun amacı da ithal gıda malzemelere bağlı olmamak. Türkiye’ye yönelik kısıtlamalar başladıktan sonra Rusya içinde meyvelerin üretimi ile ilgili bazı programlar başladı, yatırımlar yapıldı. Rusya’nın ziraat bakanlığı bu programlar yerine getirilmeden önce kısıtlamaları kaldırmak istemiyor.
Türkiye Cumhurbaşkanı’nın ziyareti şüphesiz önemli bir olay. İki ülke arasında, hem ekonomik hem politik alanlarda çok yoğun işbirliği var. Erdoğan ve Putin’in bu işbirliğinin gelişmesine şahsi katkıları çok önemlidir.
Rusya ile Türkiye arasında askeri teknik işbirliğinin gelişmesinin büyük önemi var. Son 20 yıl içinde Rusya birkaç kere kendi silahlarını Türkiye’nin ihalelerine sundu. Ama NATO strüktürleri buna mani oluyordu. Bu durum iki ülke için uygun değil. Rusya’nın silah sanayii için Türkiye’nin piyasası çok önemli. Türkiye için de bu piyasada seçim imkânı daha geniş olursa iyi olacak. Bazı Rus silahlarının zaten ABD’de ve Avrupa’da eşitleri yok, mesela S-400 uçak ve füze savar sistemleri.
Rusya ve Türkiye silahlı kuvvetleri arasında işbirliğinin gelişmesi çok önemli. Siyasi anlaşmazlıklar ne olursa olsun Rus ve Türk askerler arasında karşılıklı anlayış olursa halklarımız kazanacak.
Avrasya Birliği, kocaman ve gelişen, Türkiye ekonomisi için çok önemli bir piyasa. Medeniyet açısından da Türkiye için kardeş ve akraba ülkeler. Bence, Türkiye’nin doğal yeri Avrasya’da. Ama bunun için önce Avrupa’dan ekonomik bağımsızlığını kazanması lazım.
Rusya elçisinin son suikastı 1927 yılında Polonya’da olmuştu. Daha önce yalnızca iki olay vardı: 1921’de İsviçre’de ve 1829’da İran’da. Tabii ki bu olağanüstü bir durum. Bence bununla Türkiye’ye verilen zarar Rusya’ya verilen zararı aşıyor.
Son 10 yıl içinde Türkiye’nin doğalgaz tüketimi iki kat arttı, geçen yıl 46,7 milyar metreküp kullanıldı. Bunlar % 60 civarında Rusya’dan iki yol ile geliyor. Birincisi Mavi Akım boru hattı. Bu hat 2002’de inşa edildi. Bu hattın kapasitesi, yıllık 16 milyar metreküp. Son yıllarda bu yoldan gelen gaz miktarları, 10-13 milyar metreküp. İkinci yol, Ukrayna üzerinden giden Balkan boru hattı. Bundan da yaklaşık 10-13 milyar metreküp doğalgaz Türkiye’ye geliyor. Ukrayna üzerinden Avrupa’ya Rus doğalgazının transit sözleşmesi 2019 sonuna kadar geçerli. Bu yolla giden gaz %25 civarında Türkiye’ye geliyor. Türk Akımı’nın ilk hattı Türkiye piyasası için kurulacak ve belki Bulgaristan ve Yunanistan’a gidebilecek. Gazprom, boru hattını Türkiye ile Yunanistan arasındaki sınıra kadar getirecek, Avrupa bunu kullanmak isterse, kendisi gerekli sistemleri kuracak ve bağlayacak. İkinci hat Güney Avrupa piyasası için kurulacak ama bunun kullanımı Avrupa Birliği’nin kararına bağlı olacak. Türkiye bu durumda, Rusya, Azerbaycan, İran’dan gelen gazın Avrupa’ya teslimat noktasını kontrol edebilecek. Türk Akımı’nın proje kuvveti yıllık 30 milyar metreküp olacak. Bunun 15 milyar metreküpü ile Türkiye ihtiyaçlarını karşılayacak. Kara ve denizden 910 kilometrelik iki boru hattı kurulacak. Deniz inşaatı Rusya tarafından yapılacak, karadan geçen hatları Türkiye kuracak. Projenin toplam maliyeti 11,4 milyar Euro olarak değerlendiriliyor. 2016’da Gazprom projeye yaklaşık 380 milyon Euro yatırdı, 2017’de 680 milyon Euro yatırılacak.
YENİ HABERLER
YORUMLAR
Henüz hiç yorum yapılmamış.