Türkiye artık coğrafi avantaj elde edecek
Kanal A’da yayınlanan Fahrettin Damga’nın moderatörlüğünü yaptığı ‘Gözden Kaçanlar’ programına konuk olan Yıldırım Beyazıt Üniversitesi Öğretim Üyesi Salih Yılmaz, Türkiye’nin dış politikadaki rota değişikliği ve beraberinde getireceklerine dair değerlendirmelerde bulundu.
İşte Salih Yılmaz’ın konuşmasından önemli satırbaşları:
Türkiye yaptığı hamleyle strateji değişikliğine mi gidiyor?
Dış politikada gerçekleşen değişiklikleri Türkiye politikalarında bir değişiklik olacağı şeklinde ifade edebiliriz. Türkiye bağımsız, son 10 yıllık dönemde bu çıkışlar oldu. Şimdi de kendi politiklarını uyguluyor. Peki buna sebep neydi?
6 yıl önce Mavi Marmara olayı olduğu zaman Türkiye büyük bir tepki gösterdi ve dünyada da yankı buldu. Türkiye’nin İslam alemindeki etkinliği de ortaya çıkmış oldu.
Gelinen süreçte Türkiye o dönemde şartlar öne sürmüştü. İsrail ile yeniden bir normalleşme yaşamak için bazı şartları yerine getirmesini istiyoruz dedi. Bu süreçte Gazze’ye yardım ggötüren insani yardım gemisine yapılan terör saldırısından dolayı ortaya çıktı.
Gelinen noktada yapılan değişikliklerin Gazze dolayısıyla, bölgedeki değişen dengeler dolayısıyla olduğunu söyleyebilirim. Türkiye, İsrail ile barış yapmasaydı ne yapacaktı? Savaş mı yapacaktı?
Türkiye önemli bir adım attı. Hem İsrail’i bölgede yeniden etkinleşebilecek faaliyetlerinden men etmiş oldu. Bunun sebebi, Suriye’de İsrail ve Rusya’nın aktif bir iş birliğine gitmesiydi. Özellikle Suriye’de Hizbullah başta olmak üzere tepelerin bombalanması, İran’ın, IŞİD’in İsrail sınırlarına gelmemesi için Rus uçaklarının bombalamasına izin vermesi, istihbarat paylaşımı, bu konularda Rusya ile iş birliğine gidiyor.
Bütün bunlar olurken Türkiye kiminle iş birliğine gidiyor diye soracak olursak Türkiye herhangi bir iş birliğine gidemedi. Bu durumda Türkiye mübarek Ramazan gününde de bunu gördü ve Gazze’ye yönelik ambargoyu delmek için özellikle böyle bir adımı attı.
Rusya ve İsrail ile barış yapılmasının asıl sebebi neydi?
Avrupa ülkeleri 1920’li yıllarda Türkiye’yi parçalama fırsatını kaçırdılar. Ardından 17-25 Aralık’ta elde edemedikleri fırsatı Suriye dolayısıyla yeniden aktifleştirmeye çalıştılar. Suriye’de ve Türkiye’de bir parçalanma hedefleyerek politik bir manevra yaptılar. Bunun içerisine Batı’da dahil oldu.
Dikkat edersek Rusya ile olan kriz döneminde Avrupa’dan hiç ses çıkmadı. Fransa, İngiltere neredeyse krizi görmezden gelerek Türkiye’yi tek başına bıraktılar.
Türkiye şu anki hamlesiyle öyle bir manevra yaptı ki, eskiden beri var olan coğrafi konumunu yeniden avantaja çevirdi. 1 hafta öncesine kadar Türkiye’nin coğrafi konumu dezavantajlı gibi gözüküyordu. Milyonlarca Suriyeli var, Rusya ile kriz içerisine girdik, öteki tarafta Ermenistan ile İsrail ile kriz var, Mısır’la kriz yaşanıyor… Bölgede coğrafi konum olarak dezavantajlı duruma gelmiştik. Ama Türkiye’nin yaptığı bu hamleden sonra işler tam tersi yönde değişecektir.
İsrail ile yapılan anlaşma İslam ülkelerindeki Türkiye politikasına zarar verir mi?
İsrail ile 6 yıllık bir müzakere süreci yaşandı. Rusya ile de geldiğimiz süreç hemen oluşan bir durum değildi. O da müzakere edildi ve bunun sonucunda anlaşıldı.
İslam Ordusu hala geçerlidir. Şunu görebilmemiz lazım. AK Parti hükümetinin İsrail ile yaptığı bir anlaşma mutlaka var. Bunlar bizim gördüklerimiz bir de görmediklerimiz var. Görmediklerimiz önümüzdeki 1000 yıllık süreçte İsrail’in atacağı adımlar başta olmak üzere hesaplanması ve kontrol edilebilmesi anlamında önem taşımaktadır.
Başta Tayyip Erdoğan olmak üzere AK Parti’nin Gazze-Filistin olayı hassas noktalarından birisi. İsrail’in bu hassas noktalara artık çok fazla dokunmayacağını düşünüyoruz.
YENİ HABERLER
YORUMLAR
Henüz hiç yorum yapılmamış.