Türkiye-Özbekistan ilişkileri gelişiyor

15 Aralık 2017, 23:39

Hayrettin Güler

Türkiye, 16 Aralık 1991 tarihinde Özbekistan’ın bağımsızlığını tanıyan ilk ülke olmuş, 4 Mart 1992 tarihinde ise iki ülke arasında diplomatik ilişkiler tesis edilmiştir. İlk Taşkent Büyükelçimiz, 25 Nisan 1992 tarihinde güven mektubunu sunarak görevine başlamıştır. Taşkent’teki Büyükelçiliğimiz de Özbekistan Devlet Başkanı İslam Kerimov ve dönemin Türkiye Başbakanı Süleyman Demirel tarafından 28 Nisan 1992 tarihinde hizmete açılmıştır. Türkiye’nin, Özbekistan’ın bağımsızlığını tanıyan ilk ülke olması münasebetiyle, Taşkent şehir merkezinde bulunan olağan güzellikteki SSCB dönemindeki Özbekistan Dışişleri Bakanlığı binası, Özbekistan yönetimi tarafından büyük bir jestle ülkemize Büyükelçilik binası olarak tahsis edilmiştir.

İki ülke ilişkilerinin hukuki temelini oluşturmak amacıyla Özbekistan ile Türkiye arasında 100’ün üzerinde anlaşma ve protokol imzalanmış, karşılıklı çok sayıda üst düzey ziyaret gerçekleştirilmiştir. [1] Türkiye, kardeş Özbek halkıyla arasındaki ilişkilerin her alanda gelişmesine büyük önem vermekte ve siyasi ilişkilerdeki durgunluğun aşılması yönünde gayret göstermektedir. Özbekistan, tarihi ve kültürel birikimi, stratejik konumu, doğal kaynakları ve Orta Asya nüfusunun yarısını oluşturan 30 milyon civarındaki nüfusu ile bölgesel barış ve istikrar için önemli bir konumdadır.

Yanlış anlamalardan kaynaklanan durgunluğa rağmen, Türkiye-Özbekistan ilişkilerinde son yıllarda ümit vadeden gelişmeler meydana gelmiştir. 2012-2013 yıllarında BM Genel Kurulunda Dışişleri Bakanları düzeyinde yapılan görüşmeleri takiben Özbekistan, 2014 Ocak ayında ülkemizin 2015-2016 BMGK adaylığına desteğini açıklamıştır. Sayın Cumhurbaşkanımız Recep Tayyip Erdoğan’ın Başbakanlığı döneminde Özbekistan Cumhurbaşkanı İslam Karimov ile 7 Şubat 2014 tarihinde Soçi Olimpiyatları açılış töreni marjında görüşme gerçekleştirmesi ve 2014 Temmuz ayında Sayın Başbakanımız Ahmet Davutoğlu’nun Dışişleri Başkanı sıfatıyla Özbekistan’a yaptığı ziyaret başta olmak üzere gerçekleştirilen karşılıklı ziyaretler ve üst düzey görüşmeler ilişkilerin gelişmesi yönündeki önemli adımları teşkil etmektedir.

Halklarımız ve kardeş devletlerimiz, eşitlik ve karşılıklı fayda temelinde çok daha büyük potansiyele sahip, ortak başarılara namzettir. Cumhurbaşkanlarımızın 2016 yılı Kasım ayında Semerkant’taki görüşmeleriyle başlayan yeni dönem, Cumhurbaşkanı Sayın Mirziyoyev’in 25-27 Ekim 2017 tarihlerinde Türkiye’ye gerçekleştirdiği son derece başarılı devlet ziyaretiyle taçlanmıştır. Ziyaret sırasında, Cumhurbaşkanımız Sayın Recep Tayyip Erdoğan ile Cumhurbaşkanı Sayın Şavkat Mirziyoyev’in huzurlarında imzalanan yirmiden fazla anlaşma bu yeni dönemin hukuki altyapısının ilk temel taşlarıdır. Önümüzdeki dönemde bu anlaşmaların yürürlüğe girmesi, Türk vatandaşlarına uygulanan vize rejiminin basitleştirilmesi, yüzde yüz Türk sermayesiyle faaliyet gösterecek “Ziraat Bank-Özbekistan”ın faaliyete geçmesi, İstanbul-Semerkant uçak seferlerinin başlatılması ve Tercihli Ticaret Anlaşması müzakerelerinin tamamlanması ile bayrak yarışının diğer merhalelerine ulaşılacaktır.

Bu sene aynı zamanda kardeş Özbekistan’ın müstakilliğinin 26. yılını kutladık. Çeyrek asırlık yapılanmasını bitiren, bağımsızlık ve uluslararası itibarını pekiştiren, Orta Asya’nın en çok nüfusuna sahip Özbekistan, sağladığı imkânlar, dinamik nüfus, köklü devlet geleneği, zengin kültürü, istikrarlı yönetimi ve gelişmiş ekonomisi ile büyük gelecek vaat eden bir ülkedir

Ortak medeniyetin mensubu olan, ortak tarih, dil ve din kökenlerine sahip Türk ve Özbek halkları gönül bağlarını ve samimi kardeşlik hislerini tarih boyunca muhafaza etmişler; iki halk birbirlerini tarihin her döneminde mümkün olabildiğince desteklemiştir. Biz çeşitli nedenlerle birbirinden yüzyıllar önce ayrılmış, ayrı coğrafyalarda yaşamış, ama yüzyıllar boyunca birbirini özlemiş iki kardeş halkın evlatlarıyız. Allah bir daha bizleri ayırmasın, birbirimizi özlemeye mecbur kılmasın!

Bu tarih ve kader birliği nedeniyledir ki Özbekistan’ı ilk tanıyan ülke Türkiye olmuştur. Türkiye Özbekistan’ın bağımsızlığının tahkimine yönelik adımları gönülden desteklemiş, Türk devlet kurumları ve işadamları müstakil Özbekistan’ın kalkınmasına ellerinden geldiğince katkıda bulunmuşlardır.

İki kardeş halk ve kardeş devlet bugün de birbirleriyle dayanışma içindedir. Özbekistan yönetiminin başlattığı reform hareketinin başarısı bizleri mutlu edecek, hepimizin kazanç hanesine yazılacaktır. Bunun için Türkiye Özbekistan’ın kalkınma çabalarını içtenlikle desteklemektedir.

Özbekistan’da hâlihazırda yaklaşık 450 Türk firması bulunmaktadır. Bu firmalar başta tekstil, taahhüt, gıda, otelcilik, inşaat malzemeleri ve plastik, ilaç ve hizmet sektörlerinde faaliyet göstermektedir. Bu yatırımların Özbekistan ekonomisine yıllık yaklaşık 300 milyon dolarlık ihracat, 50.000 istihdam sağlamaktadır.

Türkiye, Özbek vatandaşlarının turizm amacıyla en fazla tercih ettikleri ülkeler arasında yer almaktadır. Özbek vatandaşlarına uyguladığımız vize muafiyetinin de etkisiyle bu ilgi giderek artmaktadır. Ülkemizi ziyaret eden Özbek vatandaşlarının sayısı 2012-2014 yılları arasında %34 oranında artışla 143.000’e ulaşmıştır.

Türk Havayolları (THY) ve Özbekistan Havayolları’nın İstanbul-Taşkent arasında her gün tarifeli seferleri bulunmaktadır. THY uçuş sayısını arttırmayı ve destinasyonları arasına Semerkant ve Buhara’yı da eklemeyi hedeflemektedir.

TİKA, kurulduğu 1992 yılından bu yana Özbekistan’da sağlık, restorasyon, tarım kalkınma, maliye, turizm alanında proje ve faaliyetlerini arttırarak sürdürmektedir. Bu çerçevede, Türkiye ve Özbekistan Sağlık Bakanlıkları işbirliğinde 2009-2015 yıllarında gerçekleştirilen plastik cerrahi operasyonlarda yaklaşık 1500 hasta muayene edilerek, 0-20 yaş arası toplam 580 kişiye yönelik plastik cerrahi operasyon gerçekleştirilmesi, Taşkent’te Özbekistan ve Orta Asya’nın ilk Kemik İliği Nakil Merkezi kurulması, ilgili Özbek kurumları işbirliğiyle bazı devlet okullarında bilgisayar sınıfı oluşturulması, Özbek polis ve sağlık personeline hizmet içi eğitim düzenlenmesi, Özbekistan’da merkezlerden uzak bölgelerde ve kırsal kesimde yaşayan halka kaliteli sağlık hizmeti sunulması amacıyla iki adet mobil klinik araç temin edilmesi (10 adet mobil klinik aracın ise teslimi konusunda son aşamaya gelinmiştir) TİKA tarafından Özbekistan’da gerçekleştirilen önemli projelerdir. TİKA’nın Özbekistan’da gerçekleştirdiği faaliyet ve projelerin toplam değeri 2016 yılı itibariyle 25 milyon Dolara ulaşmış olup, 2017 yılında gerçekleştirilmesi planlanan projelerle sözkonusu tutarın 30 milyon Dolara çıkarılması öngörülmektedir.[2]

İki ülke arasındaki ticaret hacmi şu anda 1,2 milyar civarındadır. Ticaret hacmi olarak orta ve uzun vadede rakamlar belirlenmiş, İlk 1-2 senede bu rakamın 5 milyar dolara uzun vadede de 10 milyar dolara çıkarılması hedeflenmektedir. İlişkilerin geliştirilmesi için belirlenen yol haritasına göre Türk Hava Yolları’nın Türk Uygarlığı’nda önemli bir şehir olan Buhara ve yine tarihi Semerkant şehirlerine sefer sayılarını artırması değerlendirilmektedir. Özbek yetkililer otellerin Türk iş adamları tarafından işletilmesini ve eski otellerin restorasyonun da tarihi dokuya uygun olarak yine Türk girişimcilerin gerçekleştirmesini istiyor. İlişkilerdeki normalleşmenin ticaret rakamlarına da yansıması beklenmektedir.[3]

Türkiye ve Özbekistan’ın işbirliği olanakları çok geniş bir yelpazeye yayılmakta olup, ikili işbirliğinin potansiyel olarak gelecek vaat eden her alanda daha da geliştirilmesi hedeflenmektedir. Özbekistan, tarihi ve kültürel birikimi, stratejik konumu, doğal kaynakları ve Orta Asya nüfusunun yarısını oluşturan 28 milyonluk nüfusu ile bölgesel barış ve istikrar için kilit konumdadır. Bu ülkenin karşı karşıya olduğu, aynı zamanda bölgenin istikrarı için de tehlike oluşturan aşırı akımlar, terörizm ve uyuşturucu kaçakçılığı gibi tehditlerin önlenmesi ve bertaraf edilmesi, ikili ilişkilerimizin önde gelen konuları arasında yer almaktadır.

Avrasya’nın istikrarı ve refahı bakımından iki kilit ülke olan Türkiye ve Özbekistan arasındaki ikili ilişkilerinin olumlu bir mecrada gelişmesini sürdürmesi ve bu ilişkilerin herhangi bir yanlış anlamanın etkisinde kalmaksızın idame ettirilmesi büyük önem taşımaktadır. Bu anlayıştan hareketle Türkiye, Özbekistan’ın istikrarına ve kardeş Özbek halkının huzur ve refahına büyük önem atfetmektedir.

[1] http://taskent.be.mfa.gov.tr/Mission/About

[2] http://taskent.be.mfa.gov.tr/Mission/ShowInfoNote/250287

[3] http://www.turkiyegazetesi.com.tr/ekonomi/469269.aspx

 

Hayrettin Güler

Jandarma Kurmay Albay (E) 2010-2012 yılları Taşkent Askeri Ataşesi

Rusya Araştırmaları Enstitüsü (RUSEN) Askeri Güvenlik Danışmanı

 

 

YENİ HABERLER

YORUMLAR

Henüz hiç yorum yapılmamış.

YENİ HABERLER