Rus Taşrasının Başkenti: Uryupinsk

29 Temmuz 2017, 12:14

Baltık denizi kıyısından Japonya´ya kadar uzanan Rusya, büyük ve görkemli şehirlerden, küçük ama şirin ilçelerden ve kasabalardan, geçmişini koruyan ya da terkedilmiş ve unutulmuş köylerden oluşuyor. Kültürleri, adetleri, gelenekleri ve şiveleri birbirinden çok farklı olan bu bölgelerin kimi eski tarihiyle, kimi doğal güzellikleriyle ünlüdür. Moskova, Petersburg, Ekaterinburg, Kaliningrad, Kazan, Soçi… Neredeyse her büyük şehrini sayabiliriz. Ama çoğu insanın duymadığı ya da sadece fıkralarda ismi geçen yerler de var. Bunlardan biri, kendine “Rus taşrasının başkenti” adını veren, fıkraların kahramanı Uryupinsk´dir.

Şu anda Volgograd iline bağlı olan Uryupinsk, 14. yüzyıl sonları 15. yüzyıl başlarında, Don ırmağına karışan Khoper nehri kıyısında Ryazan Beyliği’nin sınır kalesi olarak kurulmuş. Nüfusu atlı Don kazaklardan ve ailelerinden oluşuyordu.

Uryupinsk isminin nereden geldiğine dair birkaç farklı rivayet vardır. Popüler rivayete göre şehir ismini Uryup Han´dan almıştır. Efsaneye göre Tatar hanı Uryup, Ermak isimli bir Rus savaşçısıyla olan mücadelesinde buradaki batağa saplanmış ve esir olmuştur. İkinci yoruma göre Uryupinsk, Dal sözlüğünde geçen “pasaklı” anlamı olan “uryupa” kelimesinden geliyor. Üçüncü yoruma göre de, Uryupinsk ismi “U ruba” ’dan (“dik kıyısında, uçurumda”) geliyor.

Uryupinsk’de insan boyundaki keçi heykelinin de tarihî bir hikâyesi vardır. Bu bölge çok hafif, ince, uzun tiftiğe sahip olan keçileriyle ünlüdür. Gümüş grisi, beyaz ya da açık mavi tiftiği örgülerde tercih ediliyor. Eski geleneklere göre gelin düğünden önce damadın annesi ve babasına, hünerinin göstergesi olarak örgülü şal, çorap ve eldiven hediye ediyordu. 2009 yılında örgü yapan kadınları temsilen bir heykel yapıldı.

90’lı yılların zor zamanlarında bu keçiler, insanlar için bir nevi ekmek kapısı oldu. Keçileri yetiştirip, tiftik şalları pazarda satmayan aile nerdeyse hiç yoktu. Buradaki pazarlardan örgülü ince ama sıcak şallar, hırkalar ve yelekler Rusya’nın her bölgesine ulaştı. Keçiler diğer bölgelerde de yetiştirmeye çalışıldı ama tiftik özelliğini ne yazık ki kaybediyorlardı. Şimdi ise bu heykel insanlara geçmişte yaşanmış zorlukları ve o zorluklarda yardım edenin kim olduğunu hatırlatıyor. Heykel yapımı için 18 tonluk granit taşı Mamayev Kurgan’dan getirildi. Yerli halk ve turistler bu keçinin burnuna ellerini sürtüp dilek tutuyorlar. Sıradan evcil hayvan deyip geçmeyin, bu varlıklar bazen insan için en büyük yardımcıdır.

Bir diğer heykel de Şolohov’un İnsanın Kaderi adlı eserinin kahramanlarıdır. Öykü kahramanı Sokolov, evsiz Vanya’yı Uryupinsk’de bulmuş ve evlatlık edinmiştir. “İnsanın Kaderi” filmi de burada çekilmiştir. Kahramanların buluşma sahnesinin çekildiği yerde şimdi bu heykel bulunuyor.

Etnografya müzesi, 20. yüzyıl başlarına ait bir tüccar evinde yer alıyor. Bu müze paleontolojik koleksiyona, bu bölgede yaşayan doldurulmuş hayvanlar ile yerli araştırmacılar tarafından ortaya çıkarılan arkeolojik buluntulara sahiptir. İç sergi stantları Kazak şehrin doğuşu ve gelişmesini, Kazak ve tüccarların hayatlarını anlatıyor. Bu müzedeki bir başka sergi, Uryupinsk doğumlu ünlü Rus ressam İlya Maşkov’a aittir.

1821’de Uryupinsk’de mucizevi bir ikon bulundu. Şu anda ikon Pokrov Kilisesindedir. Kilise 1792’de inşa edildi ve Sovyet döneminden sonra Uryupinsk’te kalan tek kilise oldu. İkonun bulunduğu yere Kutsal Kuyu adı verildi. Ortodoks inançlarına göre kuyudaki su mucizevi güce sahip olduğu için, bu kuyu, Müslümanların kutsal hac yeri gibi, kutsal sayılan bir yer oldu.

Khoper nehrinin sağ tarafında çok eski ve güzel ormanlar bulunuyor. Bu ormanlardan biri benzersiz Şemyakinskaya Daça’dır. Bazılarına göre burası yüzlerce çeşit bitkisiyle, deniz olmayan Soçi veya Tuapse’ye benziyor. Bazı meşe ağaçlarının yaşları 300-400 seneye dayanıyor. Nehrin kendisi de, Batı Rusya bölgesinde en temiz olanlardan. Kekikle kaplı nehir kenarları eşsiz bir hava yaratıyor. Göçmen Don Kazakları, gurbette, içinde kekik olan muskaları vatan kokusu diyerek saklıyorlardı.

Şimdi ilçede kayak merkezi yapılıyor. Birkaç senedir gerçekleştirilen snowboard yarışmaları, alanda pistlerin varlığını elzem hale getirdi. Yerli insanlar Uryupinsk’e gururla küçük Fransa diyorlar. Urüpinsk tekstil fabrikasından çıkan tişörtlerdeki sloganlar turistleri güldürüyor. “Her şeyi bırakıp Urüpinsk’e gideceğim”, “Moskova – Paris – Urüpinsk”. Uryupinsk’i daha önce sadece fıkralardan duysak da bunun bize komik gelmesi belki küçük şehirleri ve köyleri iyi bilmediğimizdendir. Reklamı olmayan güzelliği ortaya çıkarmak çok zordur. Ama yine de zaman zaman metropollerin gürültülü hayatından yorulmuş insanlar buralara gelip, “Her şeyi bırakıp Urüpinsk’e gideceğim” diyor. Ve bazen de kalıyorlar. Çünkü seneler sonra ve çok uzaklarda bile bu temiz nehrin, büyülü ormanın ve kekik havasının kokusu insanı bırakmıyor, büyülüyor.

Sofya Şamcı

 

YENİ HABERLER

YORUMLAR

Henüz hiç yorum yapılmamış.

YENİ HABERLER